Halime Gürbüz

Türkiye

Dan dan dan!

Önceden esprisini yapıyordum bu makaleyle, şartlar espriyi gerçeğe çevirdi; sanırım yeni mesleğim bu "Güm!!!" sesiyle zıpladım yataktan! Güm, Güm, Dan! N'oooluyor Ahah, galiba bir kişilik oruç tutup beş kişilik iftar yiyenlerden biri patladı! Yoksa biri bizim evi bazukayla mı patlattı Yaralandım mı! Alp Er Tunga öldü müIssız acun kaldı mı..Meğerse

Aklın yolu birdir

Libyalı İslam tarihi Profesörü Ali Muhammed Sallabî'nin bir televizyon konuşmasından alınan bir bölümün tercümesi;"Tarih tekerrür ediyor, ders alın ey akıl sahipleri;EğerOsmanlı Devleti olmasaydı Arap Yarımadası şimdi bir Portekiz ya da İspanya sömürgesi olurdu.EğerOsmanlı Devleti olmasaydı, Kuzey Afrika şimdi bir Hıristiyan toprağı olurdu.Eğer Osm

Hayırlı ramazanlar

Bir ramazan-ı şerifedaha eriştik çok şükür. Bu mübarek ayın hanelerimize bereket, gönüllerimize huzur, tüm âlem-i İslam için hayırlı olmasını, namaz dışında başımızın öne eğilmemesini diliyor;"Kulluk bir aya, bir geceye mahsus değil elbet Allah'a kulluk hayatı asıl gayesi" diyerek ramazan-ı şerif sonrasında da aynı bilincin devamını ümit ediyorum.B

Tecrübe

"Hiçbirşey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir." demiş Mevlâna.Ne kadar derin, ne kadar anlamlı değil mi İşte neredeyse hayatabakışımızı sorgulatan hatta belki de değiştirebilecek sözlerden bir derleme size;- Tedbirini terk eyle takdir hüdanındır,sen yoksun o benlikler hep vehm ü gümanındır" (Şeyh Galip)- Hayatınızda

Kıtlama

Doğu bölgelerinde çay içilirken genellikle şeker çaya karıştırılmıyor, "kıtlama" yapılıyorİran'dan ülkemize geçen kıtlama şekerli çay içmenin çıkış hikâyesi ise fıkra gibi.18. yüzyılda ve 19. yüzyıl başında İran ve Irak gibi ülkelerde çayı tatlandırmak için hurma ve üzüm gibi meyveler kullanılmaktaydı. İngilizler, ürettikleri şekeri İran'a satmaya

Güzelleşelim

Makyaj, Fransızca 'boya ve güzellik malzemeleriyle görüntüsünü değiştirme' anlamındaki maquillage'dan gelir... MÖ 4000 yılında, Eski Mısır'da ortaya çıktığı düşünülen makyaj, ilk olarak gözlere çekilen sürme biçiminde varlık göstermeye başlamış. Gel zaman git zaman öyle bir noktaya geldi ki, öyle makyajlar öylesi değişimler yapılıyor ki; resmen avr

Yükümüz ağır

Hamallığa yeni başlamıştım. Henüz tanımadığımız başka bir hamalla yola çıktık. İhtiyardı... Kendinden de büyük bir yük almıştı. Benim sırtımda ise birkaç bavul vardı sadece, onun yükünün çeyreği kadar. Diyordum ki içimden: Çok gitmeden kıvrılırsa titreyen bacakları, yüklenirim ben de onun sırtındaki yükün yarısını... Nitekim, çok geçmeden dedi ki:"

Çıkış yolu

Daha önce bu kavramı hiç duydunuz mu;"Yengeç sepeti sendromu." Filipinliler arasında popüler olan bu kavram, ilk olarak aktivist yazar Ninotchka Rosca tarafından kullanılmış. "Ben sahip değilsem, sen de olamazsın.", "Ben başaramıyorsam, sen de başaramazsın." anlayışını ifade eder. Kumsalda yürüyen adam, avlanan balıkçıya yaklaştığında kova içerisin

Tebessüm

Çobanın biri dere kenarında koyunlarını otlatıyormuş. Tam o anda, yanına bir cip yanaşmış. Havalı gözlüklü, jilet giyimli bir sürücü aşağıya inmiş ve çobana sormuş: -Eğer kaç tane koyunun olduğunu bilirsem bana onlardan bir tanesini verir misin Çoban bir adama bir de koyunlarına bakmış; -"Tamam" diye cevap vermiş... Genç adam arabasını park etmiş,

Trafik trajik

Arkadaşı Temel'e sorar; "Ula Temel, sen trafik ışıklarinun anlamlarinu piley misun" "Pileyrum da!" "O zaman söyle pakayum" "Yeşul geç, sarı dikkatlu geç, kırmızı; çok dikkatlu geç..." Trafik kurallarıyla vakit kaybetmeyelim, bizim belirlediğimiz kurallarına göz gezdirelim; Temel yanlış biliyor. Trafik lambalarının anlamı: Yeşil; geç, Sarı: kornaya