Dalgın dalgın

Ben dalgın insanları çok severim. Bu onların iyi olduklarını, fikir adamı olduklarını gösterir. Zira kötüler ve boş kafalılar her zaman uyanıktırlar... Yorgunluk, yetersiz uyku, bol stres İşte size mis gibi bir 'dalgın bulanık zihin'ortamı! Hemen hemen hepimizin yaşadığı anahtarı unutma, gözlük gözdeyken etrafta arama, cep telefonuyla konuşurken "telefonum nerede" diye etrafa bakma vakaları Dalgınlık öyle bir insani durumdur ki; sebepleri daima haklı, sonuçları daima beklenmedik ve komik.

Ben çok sık yaparım, kardeşime yazdığım "O ne biçim ceket beaağ, düdük gibi olmuş ya la" mesajını genel müdüre yollamışlığım, minibüsten inerken şoföre "hadi görüşürüz" demişliğim, mağazada deneme kabinine girip aynada kendi yansımamı görünce "pardon" deyip panikle geri çıkmışlığım, Taksim'in göbeğinde umumi tuvaletten paçalar kıvrık bir şekilde çıkıp öylece gezmişliğim vardır. Piiüvv, nassı utandım şimdi Diğerleri mi Yok yok, 'bir arkadaşım' ekolünden devam edelim; yüz kişiye sorduk dalgınlıkla neler yaptıklarını ve işte cevapları;
-"Telefonunuzu alabilir miyim" diyen kişiye çıkarıp cep telefonunu uzatmak.
-Arkadaşla vitrinlere bakarken dalıp gitmek,kopmak, dönüşte tanımadığın birinin koluna girmek.
-Yanındaki kişinin kulaklıkla telefonda konuştuğunu fark etmeyip sorduğu sorulara cevap vermeye çalışmak, olayı anca kızın "Ben seni sonra arayayım mı" deyip telefonu kapattığında anlamak.
-Yağ kızmış mı diye bakmak için işaret parmağını daldırmak.
-Yolda el ele yürüyen bir çifte yol sormak için yanaşıp "pardon, iyi günler vs" demek yerine "kolay gelsin..."demek.
-Tuvaletin kapısını tıklayana "kim o" diye cevap vermek.
-Park hâlindeki aracın aynasına, ağaca, duvara çarpıp özür dilemek.
-"Nereye gidiyoruz" diye soran taksiciye "Eveee" diye cevap vermek.
-Gözü ovalamak istediğinde gözlük camına yumruk atmak.
-Antep fıstığının kabuğunu açıp içini çöp tabağına,kabuğu ağza atmak.
-Çay yaparken çayı demliğe koyacağına kaynamış suya koymak...