Hakkı Yalçın

Takvim

Ben yokken!

YILLIK izne çıktım da dünyada ne çok şey oldu. Japonya'nın eski başbakanını vurdular, İngiltere Başbakanı garip şekilde görevinden ayrıldı. Nice katliamların vebalini taşıyan Amerikan Başkanı Biden sözde büyük şoklar yaşadı da hafıza kaybından kim olduğunu bile unuttu. Virüsün yeni varyantı sinsice enjekte edilmeye başlandı. Yeni platolar kurulurke

Yaşlı hüzün!

HAYATIN zorlaştığı bir ülkede istikrarlı yaşlılık bile ödül yerine geçiyor. Kimilerinin evlerinde geçiyor ömrün sonbaharı, kimilerinin zorda! Sevgi ve saygı dolu bir huzurevinde ölümü beklemek bile herkese nasip olmuyor. O yüzden bir huzurevinin önünden geçerken, yaşlı insanların cam kenarı yalnızlıklarına bakarım, o yaşlı hüzne ve çaresizliğe. En

Erkekçe!

NE güzel insanlardı. Hayattan çok ölümün sözü geçerdi onlarda, hepsinin gözü kara. Yaralı bir gençliği temsil ettiler. Kıt kanaat yaşadılar borçları namustu. Hiçbiri ne yağcılığa el açtı ne haksızlığa sustu. Genellikle Bafra sigarası içer, o sigarayı tekel kibritiyle yakarlardı. "Amerika'nın da canı cehenneme" diye haykırırlardı "Amerikan sigaralar

İyilik

ŞARKICI Emirkan, Merter Tozkoparan'da birbirimizden habersiz geçirdiğimiz çocukluğun izlerini taşır. Kocaman bir yüreği vardır, yaşadığı yoksul yılların acısını çıkarmak yerine empati yapar ve ihtiyacı olan birini gördüğü zaman harekete geçer. Yokluk; onun gizli yarasıdır ve bildim bileli iyilik gemisinin kaptanıdır. Emirkan eşi eşi ve çocuklarıyl

Yangının isi!

BİR ormanı yakmak binlerce çocuğu katletmekten farklı değildir. O yüzden her orman yangını vicdanlı insanların yüreklerinde kordur. Ama her orman yangını doyumsuz ihtirasın temsilcileri için otel mimarisine uygun harika bir dekordur. Bu demektir ki tabiat anaya "betondan başka" iade edeceğimiz hiçbir şey kalmamıştır. İnsanoğlu kötü bir canlı. O kö

Garip bir cisim!

İKİNCİ el kötülük ticaretinde herkes pozisyon alıyor, hiç koymadan bin alıyor. Herkes benzerini üretme çabasında. İnsanların kaderiyle oynamak için vasıfsız elemanlar aranıyor, dolgun maaşla. Bir kadını sokağın ortasında sırtından vuruyor biri, elindeki silahla poz verirken "benim arkam sağlam" diyor "amcalarım var dayılarım!" O sırada garip bir ci

Yangın!

DÜN sabah yürüyüşe çıktım da komşulardan biri Marmaris'teki yangını işaret edip, "yangın mevsimi açıldı" dedi. "Yeşil ormanlarımız yaz günlerinde kan kırmızıya boyanıyor" dedim. "İçim yandı" desem ormanlardaki yangının yanında cılız kalırdı diye düşündüm. Bir fidanın ağaç olmasıyla yakılması arasındaki zaman, bir çocuğu büyütmekten farklı değilken!

Yarınlar!

TELEVİZYON dizilerine müptela olan kadınlar çiçekleri şarkılarla sulamayı bıraktıkları içindir ki çok şeyler yolunu değiştirdi. Menekşeler, ortancalar, fesleğenler artık eski sevgili. Yüreklerdeki kuraklık da şiddete susayan bedenlerin yeni konuşma dili. "Yıldızların altında" şarkısı söylenirken gökyüzü o kadar parlaktı ki o yıldızların bizlere gö

İplik!

SAKIN hafife almayın; ip hayatımızda çok değerli bir yere sahiptir. İple çekilen özel günlerimiz vardır, ipe çekilen hayallerimiz. İp gerçek bir silahtır, unutmayın ki tüfekten önce kement vardı. Darağaçları ipini koparan soysuzların meyve ağacıdır. İpin kalleş bir yanı da vardır, o yüzden sahibine uzatılan kuklaları bile değerli kılmıştır. İp tek

Gerçek babalar

PANDEMİ döneminde İstanbul Yeşilköy'de ayağında ayakkabıları olmayan iki çocukla elinde bastonu olan görme engelli bir adamı izlemiştim. Baba olmanın asaletine en uygun fotoğraflardan biri olduğu için o görüntüyü yeniden hatırlatmak istedim. İki çocuk dondurmalarını yerken babaları olduğunu öğrendiğim adam sadece gülümsüyordu. Çocuklar dondurmalar