Gerçek babalar

PANDEMİ döneminde İstanbul Yeşilköy'de ayağında ayakkabıları olmayan iki çocukla elinde bastonu olan görme engelli bir adamı izlemiştim. Baba olmanın asaletine en uygun fotoğraflardan biri olduğu için o görüntüyü yeniden hatırlatmak istedim. İki çocuk dondurmalarını yerken babaları olduğunu öğrendiğim adam sadece gülümsüyordu. Çocuklar dondurmalarını yerken dayanamadım yanlarına gittim, "babanız neden dondurma yemiyor" "Paramız bize yetti babam istemedi" dedi çocuklardan biri. Adam hayatının sözcülüğünü de çocuklara bırakmıştı belki. Biraz ilerideki dondurmacıya gittim, aldığım dondurmayı adama getirdim. Sefalet içindeki adamın yüzündeki gülüş hiçbir zengin vicdansızda göremediğim gülüştü. Kalbini gözlerine koymuş bir adamın güzelliğiyle baktı bana! Ben böyle babaların gününü kutlarım, vicdanını özne yapan onurlu babaların. Kullara değil Allah'a tapan babaların. Yine pandemi döneminde içimi sızlatan bir baba haberi vardı. İzmit'te köfte ve kokoreç satarak geçinen bir adam akşam yemeğine hazırlanırken telefonla yarım ekmek arası köfte siparişi geldi. Adam siparişi hazırladı, eşiyle çocuklarına dönerek, "bu siparişi verip geliyorum" dedi. Elindeki paketle karşıdan karşıya geçerken bir otomobil adama çarptı, adam hastaneye kaldırıldı. 4 gün yoğun bakımda kaldı ve öldü. Köfteden alacağı para 17 liraydı. Başkaları için sıradan bir ücret ama ailesi için çok önemli bir para! O adam canla başla çalışmanın bedelini canıyla ödedi. Ben böyle babaların gününü kutlarım, helal kazancın peşinden koşan, haysiyetli babaların. Haramla doyanların değil. Bir çocukla sohbetim baba olmanın asaletini sınamak açısından çok önemli bir fotoğraf olarak kaldı önümde. Onurlu çocuk; "benim babam başkalarını düşündüğü için suçlu sayıldı, şimdiki babalar kendilerinden başkalarını düşünmediği için paraya boğuldu" demişti. Ben de "aldırma" demiştim, "gerçek babalığın rütbesi onurdur." Hayatın terbiye ettiği babalarla, paranın ve cehaletin terbiyesizleştirdiği babalar arasındaki fark bugün elini öpeceğimiz babaların farkıdır. Başkalarının çocuklarından çalıp, kendi çocuklarını doyuran babaların kutlanacak bir günleri yoktur. Yetimin