Hakkı Yalçın

Takvim

Çakal!

UYUŞTURUCU satıcılarından biri hapishaneden mektup göndermiş. Kendilerine "çakal" dediğim için alınmış da hapishanelerdeki uyuşturucu satıcıları adına sitemlerini yollamış. "Kul hakkı yiyene çakal demiyorsun da bu vatanın evlatlarına çakal kelimesini kullanıyorsun!" Kul hakkı ve vatan evladı ha! Sattıkları uyuşturucuyla zehirlenen gençler hangi va

Yolcular!

İNSANLAR yürüyordu sokaklarda. Açlar, toklar işi olanlar olmayanlar, hayattan hiçbir umudu kalmayanlar. Yoksullar, orta halliler, tiner koklayan çocuklar, genç kızları yoklayan adamlar! Bir ağacın gölgesine uzanma özlemi çekenler, sabah akşam bitirimlikle klip çekenler. Bayağılaşma ihtimalleri yüksek, tavırları alçak! Başkalarının hayatına el koyan

Bizim çocuklar!

ÇOCUKLUĞUMUZUN en güzel rüyasıydı yazlık sinemalar. İçine leblebi atılmış gazoz şişesiyle film izlemek sınıf geçme hediyesi olurdu çocuklara. Her sinema çıkışı koltuklara gelecek haftayı bırakırdı çocuklar. Onların Cüneyt Arkın'ı vardı, Sadri Alışık'ı, Ediz Hun'u, O çocuklar yoksul bahçelerdeki masum çiçeklerdi, yüzleri ilk yaz güneşi. Her şeyi gö

Yağlı müşteri!

OLDUKÇA kilolu bir adam yanında kabadayı kılıklı 3 kişiyle birlikte ünlü et restoranına girdi. Adam ve yanındakiler en özel masalardan birine oturtulurken garsonlar hizaya girdi. Manzarayı seyreden müşterilerden biri ayağa kalkıp şefi çağırdı. "Bizim siparişler hala gelmedi ve siz bütün müşterileri bırakıp bir adamın peşine takılıyorsunuz." "Yok ef

Neden

MAFYA ruhu kudretli güç haline geliyor da toplum olarak nereye gittiğimiz neden sorgulanmıyor Adalet ve merhamet duygusu yörüngesinden çıktığı için mi Haklı eleştiri yapanlar bir kaşık suda boğuluyor da ipini sahibine teslim eden kuklalar neden paraya boğuluyor Uyandırmaktan çok uyutmanın daha değerli olduğunu göstermek için mi Sigara fiyatları a

Mesaj!

BEŞ yıldızlı otellerden birinde "kadın dövme ihalesi yapılacak" diyorlardı da koşup gittim. Merakım; böyle bir ihaleye katılacak zorbaların belgeselini çekmekti. Otelin kapısına kırmızı halı serilmişti de işaret parmağını burnuna sokmuş bir ayı posteri duruyordu orta yerde. Altında Thomas Fuller imzalı bir not. "Kadın, köpek ve dut ağacı. Onları ne

Deli çiçekler!

DAHILIKLE delilik arasında bir adımlık mesafe vardır. Her gece ekranlarda gazeteci, profesör etiketli akıllı geçinenleri izlerken anlıyorum ki; deliliğin lüzumu vardır! Delilerin söyledikleri tarihe geçen bilgidir, akıllı geçinenlerin boş lafları cehaletin sırtından geçinmenin ilmidir. Delilere bir lokma bir hırka yeter, akıllı geçinenlere plazala

Sülükler!

MESELE sadece fiyat artışları değil, mesele çocuklarımızın kanını emen sülükleri işaret etmek. O kansızlar tarihi geçmiş küflenmiş eyniri kaşara veya krem peynire dönüştürüyor, buzağı mamasını süt diye yutturup boyanmış iç yağdan kıyma yapıyorlar. Zeytinleri kimyasal boyayla renklendiriyor "kanser girmeyecek ev kalmayacak" kampanyaları düzenliyorla

Abim için!

HAFTA sonu abim Mehmet Yalçın'ı kaybettim. Uzun süredir tedavi görüyordu. Pankreas kanseriyle çok mücadele etti, hasta haliyle iki kez yakalandığı pandemiyi serseme uğrattı. Ama bazen bahanesi kalmaz hayatın ve ecel haritasından kaçmak imkansız olur. Babasız çocuklar olarak İlkokulu Burgazada'da birlikte yatılı okuduk, Yenikapı'da gecekondunun içi

İnsanlık

AFRIKA'DAKI çocukların görüntülerine bakıyoruz da koca dünyada onların yüreklerine su serpecek birileri yok. Babalar taşı sıkıp suyunu çıkarıyor da Afrikalı anneler ağızlarına çektikleri suyla çocuklarını yıkıyor. Gözündeki yaşları bile kuruyan bir annenin dramı, dörtte üçü suyla kaplı bir dünyada böyle yer buluyor. İnsanlıktan çıkanların sosyal me