Ahmet Demirbaş

Türkiye

Zamanınınbir tanesi Muhammed BâbâSemmâsî

Muhammed Bâbâ Semmâsî hazretleri, büyük velilerdendir. Silsile-i aliyyenin on üçüncüsüdür. Râmiten ile Buhârâ arasında kalan Semmâs köyünde doğdu. 755 (m. 1354) senesinde aynı yerde vefat etti.Tasavvuf ilmini büyük âlim Ali Râmitenî hazretlerinden öğrendi. Onun derslerinde ve sohbetlerinde yetişip, tasavvufta yüksek dereceye ulaştı. Hocası, kendisi

Doğal afetsebebiyle ölenler şehittir...

Bugünlerde "Depremde vefat edenler şehit mi" suali çok soruluyor...Elbette herkes şehit olamaz. Şehit olmak veya şehitlik sevabına kavuşabilmek için Müslüman olmak şarttır. Müslüman bir kimse, çok günahkâr olsa da mazlum olarak öldürülse, şehit olur.Şehitler de çeşit çeşittir. Çok günahkâr biri ile salih birinin şehitliği arasında çok fark vardır.

"Hâce azîzân" Ali Râmitenî

Ali Râmitenî hazretleri, Silsile-i aliyyenin on ikincisidir. Buhârâ'nın Râmiten köyünde doğdu ve 721 m. 1320 senesinde yüzotuz yaşında Hârezm'de vefât etti... Dokumacılık yapardı. Dokumacıların şeyhi manasına (Pîr-i nessâc) ismi ile meşhûrdur... Bir gün, Ali Râmitenî hazretlerine bir talebesi yemek getirmişti. Ona "Getirdiğin bu yemek, sıkıntılı b

"Yâ Resûlallah,mirâcınız mübârek olsun!.."

Hazret-i Ebu Bekir, Peygamberlerden sonra, insanların en üstünüdür. Aşere-i Mübeşşerenin yani Cennetle müjdelenen on sahabenin birincisidir. Peygamber Efendimizin kayınpederi, Hazret-i Âişe'nin babasıdır. Eshab-ı kiramın en çok ilim sahibi olanlarındandı. İslami ilimlerin bütün meselelerini bilirdi. Nitekim Resulullah Efendimiz "Göğsümdeki marifetl

Zamanının kutbu Ebul Hasan-ı Harkânî

Ebul Hasan-ı Harkânî hazretleri, Silsile-i aliyyenin altıncısıdır. İsmi Ali bin Câfer, künyesi "Ebü'l-Hasan"dır. "Harkânî" diye de meşhur olmuştur. İran'ın Horasan bölgesindeki Bistam'ın bir kasabası olan Harkan'da doğdu. 1034 (H.425) senesinde Harkan'da vefât etti.Bu mübarek zat, büyük İslam âlimi Bayezid-i Bistami hazretlerinin ruhaniyetinden ist

Kadınların cennete girmeleri daha kolay

Dinimizde bilinmesi zaruri olan şeyleri her Müslümanın bilmesi lâzımdır. Bilmemek özür olmaz. İnsan yaptığı şeyi niçin yaptığını bilmesi lâzım. Yapılan işler için "Bilmediğim için yaptım" demek insanı vebalden kurtarmaz.Kâfirlerin bayramlarında, Müslümanların cahilleri ve hele kadınlar, kâfirlerin yaptıklarını yapıyor ve bu günleri, Müslüman bayram

"Arifler Sultanı"Bayezid-i Bistami

Bayezid-i Bistami hazretleri, Silsile-i aliyyenin beşincisidir. "Arifler Sultanı" diye meşhurdur. İsmi Tayfur'dur. Üveysî idi. Kendisinden kırk yıl önce vefat eden imam-ı Cafer-i Sadık hazretlerinin ruhaniyetinden istifade etti. 113 âlimden ilim öğrenmiştir. Son derece âlim, fâdıl ve edip idi...Çocukken bir gün cami avlusunda oynuyordu. Şakik-i Bel

''Bize yanlış bilgi veren papazlara çok kızıyordum"

Müslüman olan milletlerin tarihine bakıldığında, çoğunun kendiliğinden Müslüman oldukları görülür. Meselâ, Hazret-i Ömer, Kudüs'ü alınca, Hıristiyanlar cizye vermeyi kabul ederek, Kudüs'ün anahtarlarını hazret-i Ömer 'e teslîm ettiler. Böylece kendi devletleri olan Bizans'ın ağır vergi ve işkencelerinden, eziyet ve cefâlarından ve zulümlerinden kur

Zamanının bir tanesi Cafer-i Sadık

Cafer-i Sadık hazretleri, ilim ve fazilette zamanının bir tanesi oldu. Zamanının bütün fen ilimlerinde de söz sahibiydi. Cafer-i Sadık hazretleri, Ehl-i beytten olup, "Oniki İmam"ın altıncısı, "Silsile-i aliyye"nin dördüncüsüdür. Babası Muhammed Bâkır, dedesinin dedesi Hazret-i Ali'dir... İlim ve fazilette zamanının bir tanesi oldu. Din bilgilerind

Sadaka, her hastalığı ve belayı defeder!..

Bir gün Hazreti Cebrâîl gelmiş ve "Yâ Resûlallah, Levh-i mahfûzda gördüm, filânca genç bu gece vefât edecek" diye bildirmiş... Allah rızası için yapılan, maddi ve manevi her iyiliğe, "sadaka" denir. Şeytan verdirmek istemese de sadaka vermelidir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:(Şeytan, fakirleşirsiniz diye korkutup, size cimriliği, çirkin şeyleri