Abdüllatif Uyan

Türkiye

Yoğurt getirentalebe...

Muhammed Bâkî Billâhhazretleri çok şefkatliydi. Bir zamanlar kıtlıkolmuştu Lâhor'da…Bir lokma "ekmeğe"muhtaç oldu insanlar.Onların hâline öyle üzülürdü ki, evde yemek yiyemezdi!Sebebini soranlara;"İnsanlar açlıktan kırılırken bizim yememiz insafa sığar mı"derdi.Delhi'ye, atla giderdi ekseriyâ.Ama yolda yaya giden fakîrleri görseydi, atından inip, o

En kıymetli sermayeömürdür...

Muhammed Bâkî Billâhhazretleri, evliyânın büyüklerindendir.Bir talebesi vardı.O, şöyle anlatıyor:Bâkî Billâh hazretlerini henüzgörmeden, kendisini rüyâ'dagörmüştüm.Çıplak bir at üzerindegidiyordu ve bir ses;"Bu zamânın 'kutb'u,işte bu zâttır"diyordu.Sabahleyin uyandım.Doğruca kendisine gidip;"Beni de talebeliğe alın"diye yalvardım.Cevâben;"Benim, b

Pek çok âlim yetiştirdi...

Muhammed Bâkî Billâhhazretleri rahmetullahi aleyh, evliyânın büyüklerindendir.İmâm-ı Rabbânîhazretlerinin hocasıydı.Delhi'de, "kırk yaşında"vefât etti...Henüz çocukken, ileride büyükzât olacağı" belliydi hâllerinden.Zâhirî ilimleri bitirdi.Bir tasavvuf rehberiaradı harâretle.Nihâyet Muhammed İmkenegî adındaki bir evliyâ zâtrüyâsına girdi.Ve kendisi

"İyi bir Müslümankimseyi üzmez..."

Büyük velîMuhammed Bâkî Billâhhazretleri zamânında bir kimse vardı ki, tasavvufta yükselmek istiyordu.Bunun için çok duâ ediyor bir türlü eremiyordu murâdına.Bir gün Bâkî Billâh hazretlerinin ismini duydu. Ve öğrendi tasavvufta yüksek derecesini.Ona gitmeye karar verdi...Ertesi gün, bu mübârek zâtı, at üstünde gördü.Ve koşup edeple yaklaştı kendisi

"Aradığın ben değilim!.."

Büyük velî Muhammed Bâkî Billâhhazretlerinin talebesinden Hâce Hüsâmeddîn şöyle anlatıyor:Ben, hocam Bâkî Billâh hazretlerine, talebe olmak için gitmiştim.Cevâben bana;"Aradığın ben değilim"buyurdu.Çok üzüldüm!Mahzun hâlde ayrıldımmübârek huzûrundan...Memleketime döndüm.Şaşkın bir vaziyette;"Şimdi ben ne yapacağım"diye hayrette kalmıştım!Ben böyle

Kendisine rehberarayan genç...

Büyük velîMuhammed Bâkî Billâhhazretleri, çok mütevâzıydı.Hâlini gizler, talebe olmak için gelenleri kabul etmez, "tecrübe için" geri gönderirdi.Eğer çok sâdık biri gelirse, kabul eder, ilgi gösterirdi.Bir "genç" de kendisinebir "rehber" arıyordu.Ama bulamıyordu.Bu genç, bir geceaçtı ellerini ve"Yâ İlâhî! Beni kâmilbir mürşide kavuştur!"diye yalvar

"Kurtuluş ümidim, bu hizmetlerdi..."

Büyük velîMuhammed Bâkî Billâhhazretlerinin annesi, oğlunun dergâhında çalışır, severek yapardı her hizmeti.Dergâhta yemekleri o yapar, pişirir, yorulunca bir hasırınüstüne uzanıp yatardı.Oğlu bunu görüp acıdı hâline.Ve yemek yapma işini ondanaldı.Genç birine verdi.Ancak annesi çok üzüldü bu işe!Kederlendi, neşesi kaçtı birden!Mutfaktakilere;"Ne ka

İlim öğrenmek aşkıyla yanıyordu...

Evliyânın büyüklerindenMuhammed Bâkî Billâhhazretleri, 1563 senesinde Kabil şehrinde doğdu. 1603'te Delhi'de vefât etti.Gençliğinde "ilim öğrenmek" aşkıyla yanıyor, kendini bu yolda yetiştirecek bir zâtıarıyordu.Ama ne aramak...Yaşlı annesi de bu hâline üzülüyor, gece yarılarında sahrâlara çıkıp, duâ ediyordu oğlu için.Bir gece yine çıktı."Yâ Rabbî

"Din nasîhattirkardeşim..."

Bedîüddîn-i Sehârenpurîhazretleri İmâm-ı Rabbânî hazretlerinden "icâzet" alıp kulları irşâd için diyârına yeni dönmüştü.O günlerde bir ahbabı gelip "Efendim, geçen gün babam vefât etti. Hâlini merak ediyorum. Acabâ nasıldır" diye sordu.Bu mübârek zâtgözlerini yumdu...Sonra da açıp;"Müjde! Babanın hâli çok iyidir"buyurdu.Adamın gözleri parladı."Sahi

Kabir başındaki aslan!..

Bedîüddîn-i Sehârenpurîhazretleri, bir gün sevdiklerine;"Beyinin hukûkunu gözetmeyen kadın, Allahü teâlânın hakkını gözetmemiş sayılır"buyurdu.Sordular:"Ya rızâsını kazanırsa efendim"Buyurdu ki:"O zaman cennete kolay girer. Zîra Peygamberimiz'İnsanın insana secde etmesi câiz olsaydı, hanımların beylerine secde etmelerini emrederdim'buyuruyor."● ● ●