Ünal Bolat

Türkiye

İçten edilen bir teşekkür...

"Derler ya evliyanın sözünde Rabbani tesir vardır, sanki o gün bu söz, tezahür etti..."Sanıyorum geçen temmuz ayında Tekirdağ'dan Şarköy'e gidiyordum. Zaman zaman köy yollarını tercih ederim. O gün de öyle oldu. Tatarlı köyüne de uğradım. Burası ufak bir köydür.Bir tek kahvehanesi var. Kahve önünde yedi sekiz kişi oturuyordu. Arabayı kenara park ed

Soramadım kızcağıza...

Sorduğumda "emekli olanların yerine yeni eleman alındı da" dedi yine kibar bir dille...Çok işlek bir caddedeydi de çok tanınmış büyük bir firma onun da içinde bulunduğu paftayı satın alıp bütün kiracıları çıkarmaya ve oraya büyük bir alışveriş merkezi yapmaya niyetlenince iş yerini kapatıp ara sokaklardan birisine taşıma zorunda kalmıştı.Gerçi işin

Nasibinse gelir Hint'ten Yemen'den...

"Aklıma birkaç hafta önce bana verilen ama yemeyip çaycıya hediye ettiğim kavanoz geldi..."Bu "uşkun reçeli" ile ilgili yaşadığım enteresan hatırayı bugün de anlatmaya devam ediyorum...Ziyarette kardeşim üzüntüsünü belirtiyordu:"Abi, arkadaşımın çok sevdiği amcası kansere yakalandı. Tedavi için Ankara'ya sevk ettiler. Doktorlar gerekli tetkikleri y

Vanlı teyzenin reçeli

"Ağır aksak yürüyen yaşlı bir beyefendi elinde bir kavanozla odama girdiğinde anlam veremedim!.."Mevsim ışkın mevsimi... Bu kıymetli doğal bitkiyle ilgili hatıramı yeniden gönderiyorum. Memuriyet hayatıma başladığım ilk yıllardı. İşimin gereği KOBİ'lere ve girişimcilere destek vererek onların iktisadi olarak kalkınması için canla başla çalışıyordum

Cenaze var ağlayanı yok

"Meğer yolcu otobüsünün bagajına geçtiğimiz duraklardan birinde cenaze konulmuştu!.."İstisnalar hariç insanlar ekseri gücün ve güçlünün yanında yer almaya şartlanmışlardır. Bu konuya açıklık getirmesi bakımından bir vecize olarak duymuştum. Diyordu ki:"Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler

Ben de o rüyayı görmek istedim

"Hazret-i Hızır'ın, oturduğu ve bastığı yer yeşil olurmuş, şehadet parmağında kemik yokmuş..."Annemden dinlediklerimi anlatmaya bugün de devam ediyorum..."Öksüz kızın babası da çaresizce boynunu bükmüş bu olanlara. Ten gözü karanlıkken öksüz kız, elini açıp Yaradan'a dua etmiş. Seher vaktinde dilek kapıları açılmış, kızımızın rüyasına Hazret-i Hızı

Öksüz kızın rüyası

"Bizim Yörük kızı 'yeni bir kardeşim olacak, birbirimize yârenlik ederiz' diyormuş..."Mübarek ramazan ayı geldiğinde bilhassa orta yaşa merdiven dayamış olanların söylediği bir sözdür:"Nerede o eski ramazanlar.."Her farklı gönül başka başka ramazanlar barındırır içinde. Hâlbuki geçen aylar, yıllar aynıdır. Değişen biz insanların bakış açısıdır. Çoc

Neymiş, görevli memur izindeymiş!

O gün çok zor geçti. Ya alıp gelemezse o gün belgeleri Ya yetişemezse yarın nikâha"Nikâhımızla ilgili yaşadığımız süreci anlatmaya bugün de devam ediyorum...Kendimizle olanları kendimizin fedakârlıkları ile ve kolaylıkla hâlledebilmiştik ama bir de bizim dışımızda bizim inisiyatifimiz olmadan yapılması gereken resmî işlemler vardı. Bürokrasi ile il

Parayı kim daha çok verirse

"Bağ bahçe işleri ustasıydı ama ütü mütü bilmezdi bir köy kadını olan sevgili anneciğim..."Nikâhımızla ilgili yaşadığımız süreci anlatmaya bugün de devam ediyorum...Damatlık diye de bir şey vardır; değil mi ya. Gelin olacak kız böyle düşünür, böyle yapar da eş olarak seçtiği genç akılsız mıNedir damatlık denen şey Bir pantolon, bir ceket Gömleği, k

"Yasemin'in gelinliği yeter"

"Yasemin, giydiği gelinliği götürmedi; teyze annede duruyor. Onu yarın gider alırım..."Yıllar önce nişanlımla birlikte sevinç içinde döndük Ankara'dan ağustos ayının ortalarında. Söz vermişti Genel Müdür Neriman Hanım çünkü:"Dilekçenizle birlikte evlilik belgeniz ulaşır ulaşmaz bana, dilediğiniz okula naklederim eşinizi" demişti. Niçin bekleyecekti