İçten edilen bir teşekkür...

"Derler ya evliyanın sözünde Rabbani tesir vardır, sanki o gün bu söz, tezahür etti..."

Sanıyorum geçen temmuz ayında Tekirdağ'dan Şarköy'e gidiyordum. Zaman zaman köy yollarını tercih ederim. O gün de öyle oldu. Tatarlı köyüne de uğradım. Burası ufak bir köydür.

Bir tek kahvehanesi var. Kahve önünde yedi sekiz kişi oturuyordu. Arabayı kenara park edip arabamdan birkaç Namaz Kitabı alarak hediye etmek niyetiyle orada oturan köylülere yaklaştım, selam verdim.

Köy yerinde gelen misafiri karşılamak ve selam almak muhteşem güzel olur, duygulanır insan. Öyle candan öyle içtendirçünkü...

Sonra her birine "bu size hediyemdir" diyerek elimdeki kitabı veriyordum. Hediyeyi alan teşekkür ediyordu.

Yan masada yalnız oturan elli-ellibeş yaşlarında, emekli bir memur intibaı veren beyefendiye kitabı uzattığımda beden diliyle istemediğini belli etti. Hatta elimdeki kitaba bakarken çehresinin değiştiğini, başını başka yöne çevirdiğini gördüm.

Bir şey demedim ama elimdeki kitabı oturduğu masanın bir köşesine usulca bıraktım. Oturanların yanına gidip oturdum. Herkese çay söyledim. Herkes sırayla "merhaba" diyerek hoşbeş etti.

Onlara öğretmen olduğumu söyleyip hatta o köyden iki tane de öğrencim olduğunu söyledim. Tekirdağ Namık Kemal Lisesinde öğrencilerimdi. Hatta o öğrencilerim de okumuş birer öğretmen olmuşlardı. İsimlerini söylediğimde tanıyanlar oldu. Aramızda daha bir muhabbet oluştu. Herkese tavsiye ederim köylere gidip köydeki vatandaşlarla sohbet etmek dünyalara değer...