Sanatçı gözüyle yüreğiyle 'Dünya Hali'

"Seçim bitti, rehavete kapılmayalım, her gün seçim yapıyoruz" diye başlayıp İKSV İstanbul Müzik Festivali'nde seçimler yapmanız için ipuçları verecektim bu pazar. Ancak planım altüst oldu. Çünkü bu arada 60. Venedik Bienali Türkiye Pavyonu için Gülsün Karamustafa'nın gerçekleştirdiği "eser", "proje" ile ilgili yayın elime geçti. Heyecan verici! Muhteşem!

2024 Venedik Bienali'nde İKSV Türkiye Pavyonu'nu neden Gülsün Karamustafa'ya teslim etti, onu bilemem ama 1970'ten beri (12 Mart muhtırasıyla eşi Sadık Karamustafa'yla birlikte hapse girdiğinden beri) neden onun takipçisiyim, bunu biliyorum: İşte satırbaşlarıyla nedenleri:

DÜNDEN BUGÜNE Daha 70'ler, 80'lerde resim, kolaj, baskılarında toplumsal cinsiyet meselesini sorguladığı, toplumsal adaletsizliği haksızlığı ön plana çıkardığı için. Çok kişisel ve tarihsel anlatılarla politik ve toplumsal belleğimize, dünyayı değiştirmek isteyenlerin çağrışımlarına seslendiği için. Bıkmadan usanmadan kültürel kimlik, aidiyet, göç, bellek, hakkaniyet, etik konularına aklını ve yüreğini taktığı için. Eserlerini adeta bir tiyatro sahnesi, performans sanatı gibi kurguladığı ve düzenlediği için. Tüm sanatların içli dışlı olmasına, kucaklaşmasına tutkun olduğu için. (Fotoğraf, Yeşilçam, arabesk, kitch maceraları, Atıf Yılmaz'la asistanlık, Füruzan'la yönetmenlik: "Benim Sinemalarım", video çalışmaları "Erkek Ağlamaları"). En sıradan, güncel nesnelere, aklı durduracak kadar anlam yükleyebilme becerisi için: Bir bavul, sepete atılan bir yorgan, nice göçleri; kadının sırtındaki iki çizgi, eldeki bir dövme kadınlık hallerini kapsayabilir. Bir masa örtüsü sınıfsal farkı; antik sütunun tepesindeki plastik çiçek, kültürel kimliği binlerce sayfadan daha etkili biçimde anlatabilir. Sürekliliği için. Eskilerin fikri takip dedikleri şey. Her eser bir yenisini doğurur...

OYUK VE KIRIK DÖKÜK

Gülsün Karamustafa'nın Venedik'teki Türk Pavyonu için hazırladığı eseryerleştirme kuşkum yok ki bu yukarıda saydığım özellikleri içerecek.

Serginin adı "Oyuk ve Kırık Dökük: Bir Dünya Hali". Gülsün Karamustafa'ya göre "Dünya, üzerinde sürekli yer değiştirilen bir savaş alanı..."