Sosyal medya üzerinden alınan biat dilekçeleri

Sonunda Kemal Kılıçdaroğlu kendi partisi içinden, karşısına çıkarılan isimlere resti çekti ve 'şunu da artık bilmek zorundayım. Siz gerçekten benimle misiniz Bazılarınızın sesi çıkmıyor, bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini görüyorum. Siz gerçekten benimle misiniz Artık karar verin!' dedi. Hemen arkasından İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları sosyal medyadan Kılıçdaroğlu'nun yanında olduklarına dair biat dilekçelerini paylaştılar. Bir zamanlar Donald Trump ABD Başkanlığı koltuğunda otururken, kendi Dışişleri Bakanlığını yapan Rex Tillerson'u görevden aldığını sosyal medyadan Tillerson'a ve ABD kamuoyuna duyurmuştu. Şimdi de haftalardan bu yana beklenen iki belediye başkanının biatnameleri, Kılıçdaroğlu sayesinde sosyal medya üzerinden alındı. Bu durumda henüz partisini kendi adaylığına ikna edememiş bir Kılıçdaroğlu'nun yüzde 51'i nasıl ikna edebileceği sorgulanıyor elbette. Sorgulanıyor sorgulanmasına ama, Kılıçdaroğlu'nun 12 yıldan bu yana kaybettiği onca seçim ve referanduma rağmen koltuğunu koruyabilmesini, bu yenilgilere rağmen her seçimi kazanmış rakibine tek adam diyebilmesini, tabanını buna ikna edebilmesini de sizlere hatırlatmak isterim. Koltuğu muhafaza edebilme başarısı bir yana, bu söylemler az iç genişliği gerektiren söylemler de değildir hani... Hoş, her iki Belediye Başkanı'nın verdiği mesajlarda hâlâ aday olmayacaklarına dair tek kelam yok, lakin yine de 'yanındayız' temalı bir mesaj var. Bu vakitten sonra İmamoğlu ve Yavaş şartlar zorladı diyerek aday olurlar mı bilinmez ama siyasette hiçbir konu sürpriz değildir. Mansur Yavaş'ın MHP'yi 'MHP maalesef CHP'leşiyor' gerekçesi ile terk edip sonra da aynı CHP'den Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu hatırlanırsa ne demek istediğim daha net anlaşılır. Hoş, istesek de istemesek de siyasette bunlar var ve tüm partilerden buna benzer sayısız örnekler verilebilir. Dönelim Kılıçdaroğlu'na Hâlâ Kemal Kılıçdaroğlu'nun gerçek adayı yıpratmamak uğruna kendisini bu şekilde öne attığına inanan var mıdır bilemem lakin son yaşanan olaylardan sonra Kılıçdaroğlu adaylık konusunda tüm gemileri yakmış vaziyettedir. Bu vakitten sonra masadan kendi adını çıkaramazsa Kuşoğlu'nun dediği gibi o masada durmasının hiçbir gerekçesini CHP tabanına anlatamaz. Meral Akşener cephesi Bu gelişmeler aslında kökü derinlerde olan gelişmelerin su yüzeyine yansımış kısmından ibaret. Bugüne kadar Pervin Buldan, Mithat Sancar ve Selahattin Demirtaş gibi isimler uzunca bir süredir Kılıçdaroğlu adına yol temizliği yapıyorlar, Mansur Yavaş ile Meral Akşener'in adaylığına açıkça karşı çıkıyorlardı. Bu açıklamalara Barış Yarkadaş gibi CHP'li gazeteciler de medya üzerinden destek atışı sunuyorlardı. Akşener cephesinde ise Buğra Kavuncu ısrarla Mansur Yavaş ismini öne sürüyor, pazarda Meral Hanım'a sarılan teyzeler birden kadraja giriyordu. En son CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu'nun, 'Kemal Kılıçdaroğlu aday olmazsa masa dağılır' açıklaması, başta İyi Parti'ye olmak üzere tüm altılı masaya şantaj niteliğinde bir uyarı olarak telakki edildi. Tam bu ortamda Kılıçdaroğlu'nun gemileri yakan 'Siz gerçekten benimle misiniz Bazılarınızın sesi çıkmıyor,