Geçtiğimiz cuma günü Meclis'te icra edilen yemin merasimindeydim.Yeni Meclis, temsilde adalet noktasında neredeyse son zamanların en yüksek temsil değerini ihtiva etmekteydi. Tek sorun belki de CHP'ye zerre katkı sunmadan ve milletten yeteri kadar oy almadan kırka yakın koltuğu garantileyen Kılıçdaroğlu'nun misafirleriydi.Sorun dediysem, temsilde a
Kemal Kılıçdaroğlu mutat seçim yenilgilerinden birini daha aldı ve her zaman olduğu gibi koltuğunda kalma mesajları vererek kimseleri şaşırtmadı.Yarın zerre sıkılmadan partisine getirmediği demokrasiyi ülkeye getireceğine dair yeni konuşmalar yapmaya devam eder. Bu yenilgi sadece Kılıçdaroğlu'nun değil Şimdi herkes suçluyu göstermek adına birbirini
Ve nihayet ülke hayırlısıyla seçim gündeminden çıkacak.Ülke yaklaşık son bir yıldır bir taraftan deprem ve depremin ortaya çıkardığı tabloyla diğer taraftan da seçim gündemiyle yatıp kalkıyor. 11 şehrimizi vuran bu büyük felakete rağmen en ufak bir tereddüde mahal bırakmaksızın sandık milletin önüne geldi.14 Mayıs kriter alındığında yüzde 88 gibi o
Kahve müptelası olarak kahve içmek maksadıyla gittiğim bir mekânda görmüştüm; "Bu kafede internet servisi sağlanmamaktadır, birbiriniz ile konuşun" uyarısını. Ne kadar zaman oldu hatırlayanı bile kalmadı ama önceden insanlar birbirleri ile oturur sohbet ederlerdi.Önce televizyon evlerimize girdi ve televizyon saatleri başladığı andan bu yana akşam
Yıllardan bu yana birileri seçmen kitlelerini kandırmaktan bıkmadı, önemli bir oranda seçmen kitlesi de kanmaktan...Biri cambaza bak taktiği ile seçmenini yanıltarak kendi başarısızlığını örtme derdinde, diğeri de içinde biriktirdiği yenilmişlik duygusu üzerinden, sandıklarda oylarının çalındığına inanarak rahatlama derdinde. Birbirini besleyen bir
14 Mayıs akşamı Türkiye büyük bir demokratik sınavdan başarı ile geçmeyi başardı.Katılımın yüzde 88'in üzerinde gerçekleştiği seçimde millet TBMM'nin kontrolünü Cumhur İttifakı'na teslim etti.Bu demek ki millet, parlamenter sisteme geçme noktasında birilerinin hayallerini kurduğundan epey bir farklı düşünüyormuş.Demek ki kampanya boyunca 'ben başba
Türkiye, uluslararası haber ağlarının tabiri ile son zamanların en önemli seçimine gidiyor. Her şeyden önce çıkacak sonuç her ne olursa olsun insanımız ve ülkemiz açısından hayırlara vesile olmasını temenni ederim. Ülkenin yönetiminin kime emanet edileceği noktasında, millet iradesi dışında hiçbir adres kabul edilemez ve bu seçimlerden ülkemiz dem
Artık son birkaç gün...Sayılı günler değil sayılı saatler kaldı.Batı medyası toptan bütün rengini ortaya çıkardı.The Economist isimli 27 milyon takipçili haber sitesi, sosyal medyadaki sayfasının kapağına 'Erdoğan gitmeli' manşetini yerleştirdi.Jerusalem Post'tan Alman DW isimli haber sitelerine varıncaya kadar, aklınıza gelebilecek her kim varsa â
Batı medyası Türkiye'deki seçimin istedikleri gibi sonuçlanmayacağını gördüğünden beri bilfiil sahaya indi. Bir taraftan Alman DW 'deepfake' yöntemi ile hazırlanan videolardan bahsediyor, diğer taraftan The Economist ön kapak sayfasından 'Erdoğan mutlaka gitmeli' diye manşet atıyor. Bununla da yetinmiyor, sosyal medya hesabında 'Şayet Kılıçdaroğlu
Millet İttifakı'nın HDP ile olan ilişkisi rahatsızlık oluşturmaya başlayınca Mansur Yavaş'ı sahaya sürdüler.Bu sayede Yavaş'ın milliyetçi seçmeni ikna etmesini umut ettiler.Bir nevi kafesin içerisinde; başka kuşları çekme maksatlı kullanılan ökse kuşunun vazifesini verdiler beyime! O da aldı eline mikrofonu "S-400'ler neden hangarda" diyerek daldı
© 2016