Kökü mazide olan ati

İran saldırısı esnasında ABD, İngiltere, Ürdün, Suudi Arabistan ve BAE gibi ülkelerin hem hava savunma sistemleri hem de savaş uçakları yoğun olarak kullanıldı. Böylece kamikaze dronlar, seyir ve balistik füzelerinin çoğu İsrail hava sahasına dahi giremeden imha edildi.

Sadece bu ülkelerde konuşlu ABD üslerindeki silahlardan bahsetmiyorum, bu ülkelerin bizzat kendi uçak ve hava savunma sistemleri de devreye alındı.

Sanırım bu türden zamanlar, 'coğrafyada kim kimdir' sorusunun cevabını daha iyi bulmamıza da yarıyor.

Son iki asırdan bu yana coğrafyamıza bu maksatla format atıldı, bizim tarlalar da dahil tarlalarımız sürüldü, halklar kan ve göz yaşına boğuldu, hafızaları yok edildi. Şimdi ne zaman ihtiyaç duysalar sürdükleri tarladan diledikleri ürünü diledikleri zaman topluyorlar.

En nihayetinde karşılarında idrakleri iğdiş edilmiş halklar var.

Mesela Ürdün'ün havadan insani yardım malzemesi atmasına müsaade edilirken Türkiye'nin aynı şekilde yardım malzemesi atmasına neden müsaade edilmedi

Neden

Ne demişti üstat Yahya Kemal

'Ne harabî ne harabatiyim, kökü mazîde olan atîyim'

Durum aynen böyledir.

Ne yani Ürdün Kralı oğlu ile birlikte bir atış poligonunda atışlı talim yapınca coğrafyadaki insanın ümidi mi olacaktı

Dilerseniz bu konuyu İbn Haldun üzerinden ele alalım.

Emîr Timur'un Halep'i zaptettiği haberleri Kahire'deki Memlük Sultanı Ferec'e ulaşınca, Sultan Ferec derhal ordusu ile yanına İbn Haldun'u da alarak Şam'a intikal etti. Fakat hemen akabinde Kahire'de bir ayaklanma başlayınca Sultan Ferec geldiği gibi Kahire'ye geri döndü.

Emîr Timur'un ismini çokça duyan İbn Haldun, Timur ile görüşmeyi çok istedi ve Sultan Ferec'ten müsaade alarak Timur ile buluşmak için yola koyuldu ve bunda muvaffak da oldu.

Timur bu davetsiz misafiri neden kabul etti

Çünkü Timur bu esnada Semerkant'ı bir ilim merkezi haline getiriyordu ve ömrünün 24 yılını Tunus'ta, 26 yılını Cezayir, Fas ve Endülüs'te, son 24 yılını da Kahire'de geçiren İbn Haldun'dan Kuzey Afrika'yı (Mağrib) bolca dinlemek ve istifade etmek istedi.

İbn Haldun, Timur'a meşhur asabiyet teorisini ve tarih felsefesini anlattı, kendisine 12 sayfalık bir risale ile El Busri'nin Hazreti Muhammed'e (s.a.v) yazdığı El Burde şiirini hediye etti.