Yesevîzâde Alparslan Yasa

Yenisöz

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (151)

Bitmiyen gaflet Güzîde ilim ve fikir adamlarımızın TMD çatısı altında, (28 Ekim ilâ 2 Kasım 1952 târihlerinde) - beş gün süren müzâkerelerinde, maâlesef, bâzı hayâtî mes'elelerimiz aydınlığa kavuşturulmamış, hattâ ciddîye bile alınmamıştır. Bunlardan birincisi, Kemalizmdir. (Karamağaralı'nın tâbiriyle) "çeyrek asırdan beri bütün mânevî temelleri ku

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (150)

TMD'nin -ilim ve fikir adamları arasında (28 Ekim ilâ 2 Kasım 1952'de) beş gün süren müzâkereler netîcesinde ulaşılan târifler ve bâzı tesbît ve umdeler hâlinde ortaya konulan- dünyâ görüşü ve mücâdele stratejisi, Dernek'in 24-25 Temmuz 1952'deki kongresinde kabûl edilerek (3.) "Ana Nizâmnâme"sine dâhil edilecekdir. Biraz aşağıda "Türk Milliyetçile

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (149)

(https:www.nadirkitap.comhur-adam-gazetesi-5-agustos-1952-org-fuat-erden-e-acik-mektup-efemera18216670.html; 22.11.2022) Türk Milliyetçiler Derneği'nin güttüğü Dâvâ hakkında Sinan Omur'un Hür Adam gazetesinin 5 Ağustos 1952 târihli nüshasına manşetteki mülâkâtı veren ve resmi görülen zât, Türk Milliyetçiler Derneği'nin müessislerinden (ve Derneğe v

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (148)

Derneğe konulacak isim, harâretli müzâkerelerden sonra, alkışlarla kabûl ediliyor: "Milliyetci ve Mukaddesatçı gencliğin birbirini ne kadar iyi anladığını gösteren bu manzara cidden muhteşemdi" "Tüzüğü hazırlamak içn bir komisyon kuruldu. Komisyonun halledemediği hususları neticelendirmek için Kongre Başkanı Sait Bilgiç, Federasyon Başkanı Bekir Be

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (147)

Hem İslâmperver Mücâdele, hem de Ayasofya Dâvâsı târihimizde mümtâz bir mevkii hâiz olan Türk Milliyetçiler Derneği'nin teşekkül kongresi hakkındaki tafsîlâtı, rahmetli Akgün Ayata'nın - bize o günlerin samîmî heyecânını yaşatan- kaleminden okuyoruz: TMD: "Türklük ve mukaddesât için kalbleri çarpan binlerce idealist gencin" derneği "1946 yılında A

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (146)

Haberin muharriri Akgün Ayata hakkında toplıyabildiğimiz cüz'î mâlûmâta nazaran, Mühendis Akgün Ayata, TMMOB Mimarlar Odası Kayseri Şubesi'nin 13.7.1988-1.3.1990 devresi "Yönetim Kurulu Başkanı (İdâre Hey'eti Reîsi)" idi (ve bu vazîfesi esnâsında, 1990 başında vefât etmiş olmalıdır). (https:www.kaymimod.orgtrhakkimizdasube-yonetim-kurulu; 26.2.2023

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (145)

Mevcûdiyetlerini muhâfaza eden muhtelif derneklerden müteşekkil Federasyon, bir sene sonra, 1-2 Nisan 1951 târihlerinde, İstanbul'da bir kongre akdederek yekpâre bir "Türk Milliyetçiler Derneği"ne (TMD) inkilâb etti ve seçilen Muvakkat İdâre Hey'eti, kendi içinden Halûk Karamağaralı'yı, muvakkat Umûmî Reîsliğe getirdi. (Yine de, on beş ay süren bir

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (144)

"8- Umumî mânadaki bu ruh seciyesinden sonra Birinci Cumhur Reisi, pek, ama pek hususî mânada tam bir İslâmiyet düşmanıdır: 'Mekkeliler Arapları kendi mâbetlerine çekebilmek için Arap yarımadasının muhtelif yerlerinde mâbut tanılan 360 putu Kâbede yerleştirmişlerdi. Kâbenin kutsiyetini Yahudi ananelerine de raptetmişlerdi. Bu uydurmalara göre İbrah

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (143)

"Enver, gülerek cebinden Mustafa Kemâl'in terfi fermanını çıkarıp göstermiş, şu sözleri de ilâve etmiş: '- Ona Paşalık rütbesi değil, Padişahlık verseniz, yine kanmaz; Allah olmak ister!' "Bunu bir akşam Atatürk'e anlatmışlar. O da: '- Ben Enver'i sevmezdim; fakat bu sözüne karşı fikrimi değiştirdim!' cevabını vermiş. "Bu hikâye, rahmetli Salâh Cim

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (142)

Mustafa Kemâl, İlâh olmak istiyordu (ve oldu da!) Yukarıda, Necip Fazıl'ın, Büyük Doğu'nun 22 Aralık 1950 târihli 40. sayısının orta sayfalarındaki, Mustafa Kemâl'in, nasıl, Hind Müslümanlarının büyük fedâkârlıkla aralarında toplayıp İstiklâl Harbinin finansmanı için "Başkumandan" sıfatıyle kendisine gönderdikleri muazzam iâneye el koymak ve hem bu