Yesevîzâde Alparslan Yasa

Yenisöz

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (178)

Sahîh Müslümanlık, ne sömürgecidir, ne emperyalist, ne de harbperver! Komünizmin, Kapitalizmin, Irkçılığın ve daha birçok ideoloji veyâ dînin emperyalist olmasına mukâbil, Müslümanlık, ne emperyalist, ne sömürgeci, ne de harbperverdir. Târih meydandadır: Müslümanlar, dünyânın fethettikleri hiçbir yerinde, Avrupalıların veyâ Sovyetler'in, Kızıl Çin'

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (177)

Müellifin fikrî tezâdları sarmaş dolaş: Ziyâ Gökalp'in Milliyetciliğin temeli olan "millet" târifini reddedip "millet"i mevhûm bir "ırk" mefhûmu üzerine oturttuktan sonra gûyâ Ziyâ Gökalp müdâfîliği! Atsız, mezkûr makâlesini, gûyâ, Hasan Bağcı'nın, Oku mecmûasında, Ziyâ Gökalp'in bâzı fikirlerini tenkîd sadedinde kaleme aldığı makâleye cevâben yazm

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretininsahîhtârihçesi (176)

Bu anlayışla, Temel İnsan Hak ve Hürriyetleri Dâvâsınasâhib çıkılıyor, bütün milletlere karşı hürmet ve dostluk esâsıkabûl ediliyordu. 24-25 Temmuz 1952 Kongresinin karârıyleDernek'in yeni Nizâmnâmesine ("Türk Milliyetçiler Derneği Ananizâmnâmesi ve Çalışma Programı") dâhil edilen bu umdeler en yüksek bir ahlâktelâkkîsininifâdesiydi: "Milliyetçiliğ

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (175)

"Irkın ictimâî hasletlere hiçbir têsîri yoktur; Türk terbiyesiyle büyümüş, Türk mefkûresine hizmet eden herkes Türkdür" "Bu mütâlaalardan çıkaracağımız amelî netîce şudur: Memleketimizde vaktiyle dedeleri Arnavudluktan yâhûd Arabistandan gelmiş milletdaşlarımız vardır. Bunları Türk terbiyesiyle büyümüş ve Türk mefkûresine çalışmayı îtiyâd etmiş gör

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretininsahîhtârihçesi (174)

"İnsanlar arasında da, eskiden beri, beyaz ırk, siyah ırk, sarı ırk, kırmızı ırk nâmlarile dört ırk mevcûddur. Bu tasnîf, kaba bir tasnîf olmakla berâber, hâlâ kıymetini muhâfazaetmekdedir. "Beşeriyât "anthropologie" ilmi Avrupadaki insanları kafalarının şekli ve saçlarile ve gözlerinin rengi îtibârile üç ırka ayırmıştır: Uzun kafalı kumral, uzun k

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (173)

Bu suâlin cevâbını, "Uşak ve Başsofracı" sıfatıyle 11,5 sene "Mutlak Şef"e hizmet etmiş Cemal Granda'nın naklettiği bir hâtırada buluyoruz: "Bir gün Çankaya'da eski Köşkte Selânikli Berber Mehmet ve Berber Rıdvan'la antrede oturmuş konuşuyorduk. Berberlerin ikisi de Atatürk'ün hemşerisi olduklarından kendilerini imtiyazlı sayarlar, yüksekten konuşu

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (172)

Atsız, (kendisini Zındıklığa götüren) Irkçılıktan hiç vazgeçmedi ve maâlesef- yeni nesiller üzerindeki Irkçı têsîri devâm ediyor Atsız'ın burada bahis mevzûu ettiğimiz "Yirminci Asırda Türk Meselesi II: Türk Irkı Türk Milleti" başlıklı makâlesi, böyle (yukarıda zikrettiklerimiz gibi), Hakîkat ve müsbit delîl endîşesi duyulmadan pervâsızca sıralanm

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (171)

Nihal Atsız'ın hayâlî "Türk Milleti" târifi Atsız, Orkun mecmûasının 16 Temmuz 1934 târihli 9. sayısındaki "Yirminci Asırda Türk Meselesi II: Türk Irkı Türk Milleti" başlıklı, hiçbir ilmî, hattâ felsefî delîle istinâd etmiyen, kısaca münhasıran dogmatik mâhiyette olan makâlesinde, âşikâr vâkıayı inkâr ederek, kendi hayâl âleminde ve gâyet avâmî, â

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (170)

"Hasan Bağcı, makale serisinin sonuna Türkçüleri ilzam etmek için üstadları Necip Fazıl Kısakürek'in bir parçasını almıştır. Biz o üstadı tanırız, 1945'te meşhur Irkçılar Turancılar davasından beraat ettiğimiz zaman biz Türkçüleri evine davet ederek mükellef bir rakı ziyafeti çekmiş ve kurucusu olduğu Büyük Doğu Derneğiyle birleşmemizi teklif etmi

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (169)

Mustafa Kemâl ve Kemalizm hakkında hakîkatleri söylemek "cürmü" "Orhan Seyfi milletten şu tarzda özür dilemiş bulunuyor: '- Atsızın makalesinde uygunsuz bir tâbir kullanılmış olmasına ben şahsen müteessifim. Bir tetkik makalesinin içinde böyle aşırı tâbirler de bulunmamalıydı. Fakat nasılsa gözden kaçmıştır. Nizameddinin gazetesindeki küfürlere ben