Yasin Aktay

Yeni Şafak

Zamanın ruhu bizden ne istiyor

Gazze'de işgalci İsrail'in 290 günü bulan katliamlarına ABD sınırsız desteğini vermeye devam ederken aynı anda Suriye'de güya bir terör örgütüne karşı bir başka terör örgütüne de aynı pervasızlıkla sınırsız desteğini vermeye devam ediyor. Üstelik verdiği bu destek NATO'da müttefiki olan, ittifakın en büyük ikinci ortağına karşı bir saldırganlık, bi

Günümüze, yarınımıza doğru, küçük bir tarih turu

İçinde bulunduğumuz bölgede sular yine kaynıyor. Belki "Ne zaman duruldu ki" diye sorulabilir ki, hiç de haksız bir tepki olmaz. Ama bu seferki kaynamalar, fokurdamalar, 1. Dünya Savaşı sonrasından itibaren kurulmuş olan, başka kılıflar ve örtülerle kamufle edilmiş, örtbas edilmiş bazı düzen ve tezgâhları açığa çıkarıyor, onlarla yüzleşmeye, hesapl

Doğu Türkistan'a da baksak, göreceğimiz şey

Siyonist işgalci İsrail'in Gazze'de bütün dünyanın şahitliğinde irtikap ettiği soykırım vahşeti 288. gününe ulaştı. Bütün insanlığın gözü önünde cereyan ediyor olduğu için dünyanın başka yerlerinde cereyan eden başka soykırımları veya Islamofobik katliam ve zulümleri doğal olarak kenarda bıraksa da unutturmamalı. Bugün dünyada sistematik katliamlar

Benim ülkem, kapanın elinde kalacak bir mülk müdür

"Benim ülkem" son zamanlarda dillere iyice pelesenk olmuş bir deyim. Siyasete, iktidara, muhalefete, başkasına (trend deyimle öteki'ne) yönelik bütün olumsuz duygularımızı ifade ederken sarıldığımız bir silah. Bizi rahatsız eden, uykumuzu kaçıran, irrite eden her durum karşısında sarıldığımız bir kucak. Beğenmediğimiz her durumda yazıklandığımız, h

15 Temmuz münasebetiyle "korku ve iktidar" ve "darbeler ve cemaatler"

Bugün 15 Temmuz, günlerden bir gün, ama Türkiye'nin tarihine, nevi şahsına münhasır bir darbeyle özdeşleşerek yazılmış olan bir gün. 8 sene önce Boğaziçi Köprüsünün girişinin tanklar tarafından kapatılmış olduğu duyurulduğunda bile ilk anda çok az kimse bunun bir darbe teşebbüsü olduğunu aklına getirebildi. Daha birkaç gün öncesine kadar Türkiye'de

15 Temmuz: Bir günden ve bir darbeden öte

15 Temmuz darbe teşebbüsünün üzerinden geçen 8 yıl bu çapta ve ehemmiyette bir olayın bile Türkiye'nin siyasi cenderesi içinde sıradan bir hadise olarak hafızalardaki yerini almaya yüz tuttuğunu görüyoruz. Tarihsel ve toplumsal hafıza denildiğinde elbette bir çeşitlilikten, bir fenomenden bahsetmiş de oluyoruz. O gece olayın niteliği hususunda çok

Kurt olsa yapmayacağı taksimler ve Müslümanların rolü

Geçtiğimiz günlerde ekranlara, belki de gazete sayfalarına düşen bir haber: "Dünyanın en zengin 1'i dünya gelirinin 45 'ini alıyormuş. Dünyanın 99 ise kalan 55 'i alıyor." Çok özgün, kimsenin bilmediği bir bilgi vermeyen haberlerden, yani bir tür malumu ilam haberlerden. O yüzden kaynağını vermeyi gerekli görmüyorum. Bu tür haberler sıkça başka

Irkçılığı kışkırtmak mı ırkçılığın temsili mi

Giderek Türkiye için en ciddi terör tehdidinden daha da ağır bir tehdit haline gelmiş bir ırkçılık ve yabancı düşmanlığı sorunumuz var. Bu tehdidin afaki bir değerlendirmeye dayanmadığını görmek için sadece birkaç hadisenin medyaya yansımasının sonucunda bütün dünyada Türkiye algısının nasıl etkilendiğine bakmak yeter de artar. Bu algı değişimi Tür

Türkiye'ye karşı bu operasyonun bir bedeli var!

Türkiye geçtiğimiz hafta zemini ve toplumsal tabanı yıllardır ilmek ilmek hazırlanmakta olan büyük bir operasyona Kayseri'den başlayarak maruz kaldı. Kayseri'de başlayan operasyonda üretilen görüntülerin Suriye'nin Kuzeyinde, Türkiye'nin kontrolü altında bulunan bölgelerde tam aksi bir provokasyonu harekete geçirmesi aslında olayın kaçınılmaz sonuc

Türkiye'nin 20 yıllık çabasına sallanan bıçak

İsmail Kuveyt'te doğmuş, burada ilk eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye'de Sakarya Üniversitesi Sosyoloji bölümünü okumuş ve tekrar Kuveyt'e dönmüş Suriyeli bir genç girişimci. Türkiye'de okuduğu yıllarda mükemmel Türkçe öğrenmiş tam bir Türkiye sevdalısı. Kuveyt'e döndükten sonra kariyer planını Türkiye'ye de hizmet edebileceği bir alanda çalışa