Leman provokasyonu: Mizahtan başka her şey

Türkiye'nin Charle Hebdo'su gibi bir Leman dergisi, tıpkı taklit ettiği Fransız dergi gibi Müslümanlara karşı her vesileyle nefretini, düşmanlığını, kinini "mizah" kılıfı altında kusmaktan hiçbir zaman geri durmadı. Fransız bir derginin İslamofobisi, İslam düşmanlığı anlaşılır da Türkiye'de yayınlanan bir derginin İslam nefretini anlamakta zorlananların önünde tipik bir örnektir Leman ve çevresi. Mizahın bütün dünyada sahip olduğu ifade özgürlüğü ve tolerans sınırlarını sonuna kadar zorladıkça geriye mizahtan başka her türlü sululuk, seviyesiz ve magandaca bir duygu kusmuğundan, holigan bir küfürbazlıktan başka bir şey kalmıyor. O yüzden hiçbir zaman bir mizah dergisi gibi görülmedi dergi. Mizah zekanın zekâtı veya ondan taşan bir şeydir aslında. O zekadan türediğinde bir hiciv olarak hedef aldığı kişiler veya kesimler tarafından bile hakkı teslim edilir. Leman dergisinde şimdiye kadar velev ki muhaliflerini hicvetmek için bile olsa zekadan türemiş, oradan taşmış bir espriyle, bir karikatürle karşılaşmadık. Düşmanlarını veya muhaliflerini hicvetmek için seçtiği dil mizah adına mizahı katleden en ucuz ve en pespaye seviye. Bir tabirle eşek şakası yerine bile geçemeyecek bir şey. Okuduğunuzda hissettiğiniz tek şey kindar, öfkeli ve korkunç bir düşmanlık. Peygamber efendimizi konu ettiğinde ondan daha seviyeli bir tahayyül veya çizgi ortaya koymalarını bekleyemeyeceğiniz bir düşmanlık. Sorun tabi Leman çevresinin Peygambere ve ona tabi olan insanlara ne adına bu düşmanlığı benimsiyor olduğu. Üzerinde yaşayanlar için bu toprakları vatan kılan şuuru inşa etmiş olan Peygambere ve ona tabi olanlara bu düşmanlık, bu öfke neden Şehadetleri dinin temeli olan ezanların her gün inlediği bu yurtta sadalanan en önemli ses Hz. Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğudur. Bu vatanı vatan yapan, Türkler için Müslümanlar için uğruna ölünecek kadar kutsal kılan o Peygamberin talimatları, o peygambere can feda muhabbet, mensubiyet ve sadakattir. Bunun şakası olmaz. Hatta bu konu seviyeli mizahtan bile varestedir. Mizahın girdiği hususların sulanma ihtimali her zaman vardır. İnsanların Peygambere bağlılıkları, ona itaatleri, onun Allah'ın resulü olma keyfiyeti ve buna ilişkin hiçbir husus seviyeli türden de olsa mizah konusu olmaz. Müslümanlar kendi peygamberlerini kendi nefislerinden, en yakın akrabalarından bile üstün tutar, ihtilaf halinde Peygamberin sözünü tercih ederler. Bu ilişkiyi anlamadan Müslümanları anlayamaz kimse. Bugün Müslümanlar ne kadar geri kalmış olurlarsa olsunlar, dünya güç dengelerinde ne durumda olurlarsa olsunlar Peygamberlerine karşı ölümüne bir sevdayla bağlıdırlar. Aslında bu bilinmiyor değil. Bunu herkes biliyor ve tam da bundan dolayı Müslümanlara karşı provokasyon girişimlerinde ilk başvurulan malzeme bu oluyor. Leman dergisinin bütün çalışanlarıyla bunu bilmiyor olması da mümkün değil. O yüzden bu provokasyonu bilmeden yaptıklarını düşünemiyoruz. Sivas Madımak hadisesinin tam 32. yıl dönümünde o olayı tetiklemiş olan hassasiyetin aynısını kaşımaya kalkmanın tesadüf olduğunu kimse söyleyemez. Bu sadece Peygamber efendimize karşı içlerindeki nefreti gayr-ı ihtiyari kusmaktan ibaret bir eylem değil, açık bir provokasyon. Elbette bunun bu boyutu olduğunu bilerek Müslümanların çok dikkatli olmaları, ama bu provokasyonları yapanların da yaptıklarının yanına kar kalmaması gerekiyor.İşin mizah ve ideoloji ile ilgili kısmına dönersek, söz konusu karikatürü yapmış olan şahsın başka paylaşımları da bu vesileyle gündeme gelince ortaya çıkan profile hiç de şaşırmıyoruz. İslam'a, Müslümanlara, İslamcılara karşı akıl almaz bir kin ve nefretle dolu olduğunu hiç gizlemeyen saldırgan bir profil. Bu profilden her şey çıkar da zekice bir mizah çıkmaz zaten. Çıksa çıksa böyle pislikler çıkar, kendi iğrenç muhayyilesinde ne varsa o taşıyor işte.