Oruç ile gelen şifa

"Yemek yeme durduğunda kan damarları daralır, kan yoğunlaşır, aşırı su vücuttan atılır. Bu olay orucun ilk günlerinde gerçekleşir.Fakat sonraki günlerde kan dolaşımındaki engeller gittikçe büyür. Çünkü damarların çapı daralır ve kan akımı vücudun birçok yerinden geçerek tıkanık bölgelerin içinde, etrafında dolaşır. Dokuların iç duvarlarından sökülen mukus (ürik asit, kandaki başka zehirler ve doku bozulmaları baş gösterdiğinde iltihap) basınçla dışarı atılır. Oruç tedavisinden önceki hayatınız size bir rüya gibi gelecek ve bilinciniz hayatınızda ilk defa yepyeni bir özsaygıya kavuşacaktır. Aklınız, düşünceniz, idealleriniz, amaçlarınız ve felsefeniz öylesine köklü bir şekilde değişikliğe uğrayacaktır ki, bunun tarifi imkânsız. Ruhunuz, geride bırakmış olduğu hayatın bütün sefilliğine karşı neşe ve zafer içerisinde büyük bir sevince kapılacaktır. Hayatınızda ilk kez vücudunuzda hayat gücünün titreşimini hissedeceksiniz, harika bir çalkalanma hissedeceksiniz. Orucun, mükemmel bir hayatın tek gerçek anahtarı olduğunu bizzat tecrübe ederek fark edeceksiniz. Oruç, muhteşem zihinsel bir dünyanın yansımasıdır." 1900'lü yılların başında yaşayan Alman fizyoterapi uzmanı Prof. Dr. Arnold Ehret tarafından geliştirilen oruç terapisi, hastalık ve beslenme bağlantısını esas alıyor. Ehret, Türkçe'ye de çevrilmiş olan "Oruçla Yeniden Sağlığa Kavuşma ve Gençleşme" isimli eserinde, "teori"sini böyle anlatıyor... RABBİMİZ EMRETTİĞİ İÇİN Biz Müslümanlar bütün ibadetler gibi, faydaları için değil, Rabbimiz emrettiği için oruç tutuyoruz şüphesiz. Bununla birlikte orucun sayısız hikmetlerinden biri de sağlıklı hayattır! Bu konuda uzun araştırmalar yapılmaktadır. Hem de Batılı bilim adamlarınca! Bulunan tesbitler ilginçtir. Günümüzde