Her bir hava zerresi sesi, kokuyu, rengi, elektriği, frekansları.Aynen iletirken, varlıkların vücudunda nefesinde çalışırken tevhide, Allah'ın varlığı ve birliğine de parlak bir delil oluşturur. Aksi takdirde gözümüzle görmediğimiz hava zerrelerine nihayetsiz ilim ve kudret vermek lâzım gelir ki, bunun tabiat ya da sebeplerle açıklanması mümkün değildir. HÜVE NÜKTESİ Bediüzzaman Hazretleri'nin hava zerrelerinin tevhidin delili olmasını anlattığı "Hüve Nüktesi" Risale-i Nur'un muhteşem risalelerinden biridir. Gençler için rehber mahiyetinde telif edilen Gençlik Rehberi Risalesi'nde de yer alır. Bediüzzaman Hazretleri, Risalelerde sıklıkla geçen "Hiçbir şey yoktur ki, O'na hamd edip, O'nu tesbih ediyor olmasın." (İsrâ, 1744) âyeti ile "Lâ İlâhe illâ hu" ve "Kul huvallahü ehad" kelimelerinde geçen "Hüve" zamiri arasında bir köprü kurar. Hu ifadesi Hüvenin kısaltılmış halidir. "O" yani Allah demektir. Bediüzzaman'ın İstanbul'da 1952'de yargılanmasına sebep olan Risalede suç unsuru gösterilen bahanelerden ziyade asıl yargılanma sebebinin "Rehber'de yer alan "Hüve Nüktesi" olduğu belirtilir. Zira ehl-i dalâlet, tevhidin bu kadar açık ve net delilini gözlerden kaçırmak istemektedir. Mahkemede beraat kararı alınır. Bediüzzaman Hazretleri vefatından önce, "Hüve Nüktesi'nin haşiyesi" sadedinde Emirdağ Lâhikası'nda yer verilen "Radyoya dair" bir dersi olmuş, onu da lâhika şeklinde talebelerine göndermiştir. Radyoya dair olan bu bahis Hüve Nüktesi Risalesi ile birlikte okunacak bir "mütemmim" mahiyetindedir. EĞİTİM HAZİNELERİ Salgın yasakları sebebiyle dünyamıza giren, online Risale-i Nur dersleri de aslında hava zerrelerinin yeryüzünü bir mescid