Hz. Meryem: İffet-duâ sembolu

Ahirzamanın imtihanları pek çetin. "Fitne-i ahirzaman"dan sabah-akşam Allah'a sığınıyoruz!Geçtiğimiz hafta yazımızda Hz. Lut (as) ve azgın kavminin günümüzdeki izdüşümlerinden bahsetmiştik. Bu yazımızdaysa namusuna hâlâ iftira atılmaktan geri durulmadığı için Hz. Meryem'den bahsedeceğiz. Ne yazık ki bu iftiralar ülkemizde İlahiyatçılar tarafından da atılabilmektedir! Hz. Ali'nin (ra) işaret ettiği "ulema-i sû" çeşit çeşit... İMRAN AİLESİ Hz. İsa'nın (as) annesi olan Hz. Meryem Kur'ân'da bir sûrenin ismi olmakla birlikte, kendisi ile ilgili bilgiler Al-i İmran, Nisa, Maide, Müminun ve Tahrim Sûrelerinde de yer almaktadır. Hepsinde de ibadeti, fazileti, sabrı, duâsı, iffeti ve edebi ile tasvir edilmiştir. Hz. Meryem Kur'ân'da adı geçen İmran ailesine mensuptur. Meryem Arami dilinde "ibadet eden" anlamına gelir. Peygamber Efendimiz (asm) onun için, "Zamanındaki dünya kadınlarının en hayırlısı İmrân kızı Meryem'dir" diye buyurmuştur. Annesi onu dünyaya gelmeden önce Allah'a adamış, eniştesi Zekeriya (as) gözetiminde büyümüş, Mescid-i Aksa'ya hizmet etmek üzere yetiştirilmiştir. Cebrail (as) bir gün insan suretinde görünerek bir erkek çocuk doğuracağını haber verdiğinde "Bana bir insan temas etmemiş ve kötü bir kadın olmadığım halde benim nasıl oğlum olabilir" der. Cebrail (as) Allah için bunun kolay olduğunu ve doğacak çocuğun mu'cize ve rahmet olacağını söylemiştir. (Meryem Sûresi, 18-21) Rabbimizden gelen emirle kavminden doğum için uzaklaşan Hz. Meryem bebeği ile birlikte geri döndüğünde büyük bir dedikodu ve iftira fırtınasına tutulur. Suskun kalıp sorulara bebeğini gösterir. "Bebek konuşur mu" soruları arasında bebek dile gelir: "Ben şüphesiz Allah'ın bir kuluyum. O bana kitabı verdi ve beni peygamber yaptı, nerede olursam olayım beni mübarek kıldı. Yaşadığım