Gençler üzerine

Gençlerle ilgili konular her zaman dünya ve ülke gündeminin ilk sırasında: İfsad komitelerinin planlarında, medyada, ekonomide, aile-dost sohbetlerinde Çünkü onlar geleceğimiz.Gençlerle iletişim konusu sadece günümüzde değil insanlık tarihi boyunca hep gündemde olmuş. Arkeolojik kazılarda Anadolu topraklarında yaşayan kavimlerden Sümerlerin tabletlerinde bile gençlerle iletişim bir problem olarak yer almış. Bir tablette yer alan düşünürün sözü şöyle: Günümüzün gençleri lüks seviyor, otoriteye başkaldırıyor. Yaşlılara saygıları yok. Çalışmak yerine laklak etmeyi seviyorlar. Çocuklar artık ailenin tiranı olmuş, yaşlılar içeri girdiğinde ayağa bile kalkmıyorlar." Her yetişkin, her anne baba gençlik dönemini yaşamıştır. O yüzden çok rahat şunu söyleyebiliriz: Genç olmak zor, ama gençlerle ilgilenmek onların anne babası olmak da zor. Zorlukları kolaylaştıran ise Rabbimizin yardımıyla bilgi. Temenni edelim ki bu konuda yapacağımız her gayret bilgimizi, tecrübelerimizi, farkındalığımızı arttırır. Zaman hızla değişiyor. Çocuklarımız farklı bir zamanın evladı. Hz. Ali (ra) "Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, geleceğe göre hazırlayın" diyor. BEN DEVRİ Bediüzzaman Hazretleri bu asrı "bedbaht ve hastalıklı bir asır" olarak tanımlıyor. "Gafil ve maddi asır" diyor. Beşinci Şua'da ise asrın "hevesat-ı müteaffine bataklığı" yani kokuşmuş hevesler bataklığı olduğunu belirtiyor. Bu asrın en büyük hastalığı "Bilerek ve severek dünya hayatını ahirete tercih etmek." Böyle bir ortamda, bataklıkta, hastalıklı asırda kendimizi, çocuklarımızı, gençlerimizi nasıl kurtaracağız Üstadımız Eşref Edib'e demişti ya "Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evladım imanım tutuşmuş yanıyor... Yolda birisi beni kösteklemek istemiş de, ayağım ona çarpmış; ne ehemmiyeti var O müdhiş yangın karşısında bu küçük hâdise, bir kıymet ifade eder mi Dar düşünceler dar görüşler!" O zaman geniş düşünmeli engin ufuklu olmalıyız değil mi NASIL HAREKET ETMELİYİZ