23 Nisan, tarihin noktası

"23 Nisan, kurtuluş mücadelesinden çıkmış bir halkın bağımsızlık ve egemenliğini tüm dünyaya ilan ettiği gündür. Yüce Meclisimiz, egemenliğimizin, bağımsızlığımızın ve aydınlık geleceğimizin en önemli teminatıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu kutlu günü çocuklarımıza ithaf etmiş, gelecek nesilleri egemenliğimize, demokrasimize ve bağımsızlığımıza sahip çıkmakla görevlendirmiştir. Yüce Meclisimizin temsilcileri olarak görevimiz, aydınlık geleceğimizin temel taşı olan çocuklarımıza daha müreffeh, huzurlu ve kalkınmış bir Türkiye bırakmaktır. Parlamento iradesini yok sayanların karşısında güçlendirilmiş parlamenter sistemi inşa etmek için var gücümüzle çalışacağız.

Mustafa Kemal Atatürk'ün TBMM açılışında söylediği gibi, 'Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da milli egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir'.

Cumhuriyet'in temel ilkelerinin belirlenmesinde 23 Nisan bir mihenk taşı niteliğinde olmuştur. Amasya Genelgesi'yle başlayan süreç Erzurum ve Sivas Kongreleriyle devam etmiş ve nihayet 23 Nisan 1920'de Meclis'in açılmasıyla birlikte Büyük Atatürk'ün önderliğinde 'hâkimiyetin kayıtsız şartsız milletin' olduğu Anadolu topraklarından tüm dünyaya haykırılmıştır. Emperyalizme karşı duranlar Meclis'in açılmasıyla birlikte Cumhuriyet'e giden yolda en güçlü adımı atmışlardır. Bugün halkın egemenliğini hiçe sayanlar bilmelidirler ki parlamenter sistemin savunucuları olarak bizler adalet, eşitlik ve hukuk çerçevesinde milletin mutlak egemenliğini yeniden tesis edecek, Gazi Meclisimizi hak ettiği konuma yeniden getireceğiz.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Çocuklarımıza ve Cumhuriyetimize duyduğumuz büyük inançla, özlemini duyduğumuz demokratik Türkiye'ye ulaşma dileğiyle, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı ve TBMM'nin 102'nci kuruluş yıldönümünü kutluyor, bugünleri bizlere armağan eden Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını şükran, minnet ve saygıyla anıyoruz."

Op. Dr. Fikret ŞAHİN

GÜNÜN SÖZÜ

"SOLSUZ ittifak olmaz. Gelinen durum önümüze bir ikilem koyuyor. Ya bazı isimler değişecek olsa da karşı devrim mevzileri korunup güçlendirilecek ya da çözüm 'solla' birlikte üretilecek. Emeği savunan partiler ve örgütler, gelişmeleri izlemekten başka şeyler de yapmalı. Boş bırakırsanız o meydanı başkaları doldurur."Kaya ÇETİN-Eğitimci

KAZDAĞLARI'NDA 'EKOTURİZM'E GEÇİT YOK

YARGI, 'ekoturizm' adı altında doğa talanına geçit vermedi. Çanakkale Ayvacık Paşaköy'de 'ekoturizm' amaçlı imar planı, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ve Assos Dostları'nın açtıkları dava sonucu iptal edildi ve doğa talanına izin verilmedi. İki derneğin açtıkları davalar sonucunda şimdiye kadar 7 iptal kararı alındığı açıklandı. Kazdağı Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, Çanakkale'de 400'ü aşkın yerde binlerce dönüm arazinin tarım, mera ya da orman nitelikleri değiştirilerek buralara 'ekoturizm' kisvesi altında konut siteleri inşa edilmek istendiğini ve doğa ve tarım alanının betonlaştırılmasına tahammül etmeyeceklerini söyledi.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Avrupa'da partiler giderek aynılaşıyorlar
'SAĞ SOLA, SOL SAĞA DÖNÜŞÜYOR'

PAZAR günkü Fransız seçimlerinin üç etken belirleyicisi olacak: Ukrayna krizi, Rusya ve NATO'ya karşı tutum, yabancılar politikası ve sandığa gitmeyenler.

Paris'ten yazan Aydınlık temsilcisi Ali Rıza Taşdelen, 'Le Pen'in Macron'u zorlayacağı seçimler' başlıklı yazısında Batı demokrasisinin geldiği yeri değerlendirirken özetle şöyle diyor:

Avrupa'da sağdan sola bütün siyasi partiler bir çıkmaz ve çaresizlik içindeler; sürekli kan kaybediyor ve yaşanan krizde bir çıkış yolu gösteremiyorlar. Her biri çürüyen, asalaklaşan ve yolsuzluklar içine batmış bu partiler birbirlerinden farklı programlar sunamıyor ve giderek aynılaşıyorlar.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Partilerin üyelerinin büyük bir kısmı ekonomik, tarihi, siyasal, kültürel hatta felsefi bir düşünceye sahip değiller. Okumuyorlar, ulusal ve uluslararası bir vizyona sahip değiller. Bilgi düzeyleri TV'den izledikleri kadar.

Son 40 yılda, 20 yıl Fransa'yı yöneten sosyal demokratlar iflas etmiş, bölünmüş, parçalanmış, önemli bir kesimi Macron'un partisine katılmış ve Atlantik'in en kararlı savunucuları durumuna gelmiştir. Atlantik'in has adamı Sarkozy ile De Gaulle'den kopan Cumhuriyetçiler, ülkelerinin dördüncü, beşinci partisi durumuna gelmiştir. Tekelci burjuvazi sisteminin çöken bu iki partisinin sentezi,