Turgay Güler

Akşam

PKK ağıtı karşısında çok duygulanmış

Tamam güldük, eğlendik... Birileri de umutlandı... Ama yeter, bu şamataya bir son vermeli artık. Bu şarlatanlara bir dur demeli. Al eline mikrofonu her gün bir yalan, her gün bir polemik... Gündemi değiştir, hakikati perdele... İstanbullular! Hakikatle yüzleşme vakti gelmedi mi Şamatacılar, tantanacılar, sirk cambazları sizi daha ne kadar kandırabi

Yalanla yalancıyla vakit kaybetmemek gerek

Beş yılda yirmi beş yıla bedel iş yapmış! Atom karınca gibi çalışıyormuş! İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kasasına bereket getirmiş! Ne güzel dünya. Hakikatin hiç önemi yok. Beş yılda bir tek çivi çakılmamış oysa. Ama olur mu Beyimiz atom karınca gibi çalışmış. Dahası var! Böylesi tempo karşısında babası çok üzülmüş, etrafındakileri aramış 'Ekre

CHP'liler CHP'den tasfiye edilirken

Önce Kemal Kılıçdaroğlu'nu yediler. Ardından CHP içindeki Alevileri. Sırada CHP'liler var! Şaşırmış olabilirsiniz, 'CHP, CHP'lileri nasıl yer' diyebilirsiniz Yer! Çatır çatır yer dahası yemeğe başladı bile. Özgür Özel'in suyu ısıtılıyor. Şu sıralar lime lime ediliyor. Bedelli askerlikle ilgili hezeyanları nedeniyle hedefte. İmamoğlu'na yakın kaleml

Sokak DEM'le yapılan kirli ittifakı görmeye başladı

Son genel seçimler arifesinde CHP yandaşı yazar çizer tayfa HDP'ye yalvarırcasına 'yahu seçim bitinceye kadar konuşmayın' diyordu. Zira HDP'liler konuştukça Millet İttifakı zarar görüyordu. Ama HDP'liler susmadı. 'Öcalan'a özgürlük' naraları attılar. Kandil de susmuyordu. İttifakı, pazarlıkları, kirli ilişkileri ortalığa saçıyordu. Tüm bunlar olurk

Dört kelime bir başkan

Kendi siyasi hedeflerin uğruna belediyenin tüm kaynaklarını, imkanlarını israf edeceksin ama mikrofonu gördüğün her yerde 'israfı bitirdik' iddiasında bulunacaksın. Belediyeyi gırtlağına kadar borç batağına soktuğun halde belediyenin kasasına bereket getirmekle övüneceksin. Köşeye sıkıştığında 'üzülüyorum bu nasıl bir kötülük' deyip sıyrılacaksın.

'Erdoğan'a kızgınım'

Sokak röportajcısı, kadının birine mikrofonu uzatmış 'İstanbul'da kime oy vereceğini' soruyor. Kurum'a mı İmamoğlu'na mı Kadın 'İmamoğlu' diyor. Buraya kadar her şey normal. Zira tercih meselesi. Ama asıl hikaye bundan sonra başlıyor. Kadın, İmamoğlu'ndan memnun değil. Hiçbir iş yapmadığını, çalışmadığını söylüyor. Toplu ulaşımdan, kentsel dönüşümd

Üstüne alınan beni mahkemeye versin

Genel başkanı mevcut delege yapısıyla deviremeyeceklerini çok iyi biliyorlardı. Ama bir yolu vardı elbet. Para! Hem de tam bir buçuk milyar lira. Bastılar parayı aldılar istediklerini. Delegelere bol keseden dağıttılar. Böylece yönetimi ele geçirdiler. Bazıları çok ucuza gitti. Başkalarına verilen paraları duyduklarında iş işten çoktan geçmişti. Yü

Kandil uzlaşısı mı kent uzlaşısı mı

Özgür Özel, belediye başkan adaylarını belirlerken yapay zekadan da istifade ettiklerini söylemişti. Daha açık bir ifadeyle CHP'de bazı adaylar yapay zeka ile belirlendi. Ama bazılarını da Kandil belirledi. Bazılarını İmamoğlu, çok azını da Özgür Özel. Veli Ağbaba bile Özel'den daha etkiliydi! İspat edemem belki ama Özgür Özel'in sadece Etimesgut a

Bunun Türkçesi İstanbullular ölsün demektir yahu

İstanbul için bir büyük deprem riski var mı Var! Konut stoku sorunlu mu Sorunlu! Hızlı bir kentsel dönüşüm hayati mi Hayati! Başka bir çözümü var mı Yok! İmamoğlu 2019 seçimlerine giderken katıldığı bir canlı yayında bu soruna dikkat çekip şöyle demişti. 'İstanbul'un deprem sorununu göreve gelirsem beş yılda çözerim. Hızlıca dönüşüm hızlıca yenilem

Sıkıntı yok Bodrum'da bir hakim-savcı ayarlanır

Türkiye'nin başkentinde; dağa kaldırır gibi bir siyasi partinin ilçe başkanını kaçırıyorsun. Yere yatırıp gırtlağına çöküyorsun. Darp ediyorsun ve zorla Mansur Başkan'dan özür diletiyorsun. Gırtlağını kesmekle tehdit ediyorsun. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma var; bir yıldan beş yıla kadar. Kaçırma ve esnasında şiddet var; yedi yıla kadar. Ölümle