Kemal Bey 'alıştıra alıştıra' taktiğiyle HDP'yle ilk görünür temasını kurdu. Ne konuştular peki 'Kürt sorunu'! Yani ittifak işleri değil. Kaç bakanlık, hangi bakanlık, kaç valilik... Bunlar konuşulmadı! Yerel yönetim özerkliği, PKK'ya operasyonların durdurulması, Apo'ya özgürlük... Hiç konuşulmadı! Ya ne konuşuldu peki Kürt sorunu! Türkiye'de bir K
Alman Savunma Bakanlığı'nın açıklamasını gördünüz mü Kanımca birçoğunuz görmemişsinizdir. Yanılıyorsam affola. Peki görenleriniz merak edip sonuna kadar okudu mu Bilmiyorum! Bu nedenle bugün köşemi Alman Savunma Bakanlığı'nın Almanları ürküten, karamsarlığa düşüren itiraflarına ayırdım. Zira Türkiye'nin ulaştığı imkan ve kabiliyeti anlamak için Alm
Bugüne kadar sadece Erdoğan'ı yazdı. Ağzını her açtığında Erdoğan'ı eleştirdi. Kaleminden küfür ve hakaret damladı! Sayısız iftira attı! Alay etme cüretinde bulundu. Ama 'diktatör' dedi, diyebildi! Erdoğan'ın yönettiği ülkede özgür olmadığını iddia etti. Ama yazabildi, konuşabildi. Kışkırtabildi! Bu sayede kendi mahallesinin en çok okunan, kazanan,
Sofraya bak! Sana yirmi vekil, yirmi de sana, on sana, dört ona. Muharrem İnce de gelsin! Gelsin... Kaç vekil ister Bunların yirmişer vekil aldığı yerde İnce'ye en az otuz yakışır. Yedi de cumhurbaşkanlığı yardımcılığı! Verdim gitti... Peki Muharrem Etti sana sekiz! Bakanlıklar ne olacak Toplamda 17 bakanlık... Akşener en az beş bakanlık istiyor. E
Nasrettin Hoca eşeğini kaybetmiş, uzun süre aramış... Neyse ki o aramaların ardından nihayet bulmuş. Çok sevinmiş, ama çok! Öyle böyle değil. Komşusu Hoca'nın bu sevinci karşısında 'yahu Hoca niye bu kadar seviniyorsun Yine bir eşeğin var' demiş. Teşbihte hata olmasın! Haşa, kimseye yakıştırdığımız yok. Halk TV'yi izlerken geldi bu fıkra aklıma. He
Biz asrın felaketiyle boğuşurken İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström ABD televizyonuna verdiği röportajda iddialı cümleler kuruyordu. Türkiye'nin gündemi depremdi, Tobias'ın sözlerine pek odaklanamadık. Şöyle diyordu Tobias! NATO üyeliğimiz artık an meselesi. Ne olmuştu ki Türkiye'ye verdikleri sözleri yerine mi getirmişlerdi Teröristleri iade
Kızılay parayla çadır satmış. Alan da Haluk Levent imiş! Böyle skandal görülmemiş-miş! Bozguncuların yeni hedefi maalesef Kızılay! Topyekun organize bir şekilde saldırıya geçtiler. Hunharca saldırıyorlar. Bir diğeri saldırısını çok korkunç bir boyuta taşıyıp 'Kızılay sadece çadırları değil, bizlerin bağışladığı kanları da parayla satıyormuş' dedi.
Türkiye'yi derinden sarsan depremden bir gün önceydi. Yaşar Okuyan katıldığı bir yayında gündemi altüst eden açıklamalar yapmıştı. Lakin Türkiye sabahına depremle uyandığı için Yaşar Okuyan'ın sözleri tartışılamadı. Ancak Yaşar Okuyan dün yeniden sahneye çıktı. Ama önce gelin 15 gün öncesine gidelim. Yaşar Okuyan malum yayında Akşener'i tehdit etmi
Yakındır; yeni bir yalan bulup tedavüle sokacaklar! Zira ortaya attıkları son yalan başlarına iş açtı. Sözcü Gazetesi'nin şu malum yalan manşetinden bahsediyorum. 'Deprem Bölgesi Riskli Değilmiş' manşetinden. Rezil, kepaze, adi, bayağı bir manşet! Günler sonra gazetenin birinci sayfasının dibinden, kibrit kutusu büyüklüğünde bir haberle kendilerini
Sarımsak görmüş vampire döndüler. Akıl alır gibi değil. Neymiş Enkazdan biri kurtarıldığında 'Allahu ekber' deniyormuş. Derdine bakar mısın Siyasal İslam'ı çağrıştırıyormuş! Terör örgütü sloganıymış! Tek kelimeyle korkunç! Enkazdan çıkan da Allahu ekber diyor. Ne diyecek 'Başıma bir örtü verin' diyen de var. Ona cevaben 'senin imanına kurban olayım
© 2016