İsrail PKK terör örgütü üzerinden burnumuzun dibine kadar sokulmuştu. Daha açık bir ifadeyle PKK İsrail adına Türkiye'ye karşı vekalet savaşı yürütecekti. Bu sayede İsrail de Şam'dan başlayıp yukarıya doğru ilerleyecekti.

Nasıl olsa yaptığı katliamlara 'dur' diyen bir ABD, İngiltere yahut Batılı ülke yoktu.

Daha da vahşileşti, şımardı, küstahlaştı... Kana doymak bilmedi.

Sonra;

Biden devrildi.

Esad devrildi.

PKK devrildi.

Türkiye bir gecede İsrail'e sınır komşusu oldu. Artık Suriye Türkiye'nin himayesindeydi ve bu İsrail tarafını çok rahatsız etti. Derken malum 'aman Türkiye üs kurmasın' diyerek sağı solu bombaladı. Fakat bunun Türkiye'yi durdurmayacağını biliyordu.

İsrail medyası o andan itibaren Türkiye'nin imkan ve kabiliyetini haberleştirmeye, İsrail toplumu için korku pompalamaya başladı. Eşzamanlı olarak Yunan medyası da kendi penceresinden benzer işlere kalkıştı. Peşinden Yunanistan, İsrail ve GKRY işbirliğine girişti.

Boş beleş işler anlayacağınız.

Son olarak Netanyahu ABD'ye gidip Trump'tan yardım dilendi. Ama nafile.

Trump'ın Erdoğan ve Türkiye övgüsü karşısında dövülmüş sıpaya döndü. Yetmezmiş gibi Trump bir de '