Ey ahali alma

Galericiler kan ağlıyor. Daha düne kadar keyifleri nasıl da yerindeydi oysa. Bayilerden arabaları çekip liste fiyatının da üstünde satıyorlardı. Hem de peynir ekmek gibi! Millet araba bulamıyordu. Külüstür diyebileceğiniz arabalara bile bir çuval para ödüyordunuz.

Yaz geldi, Kurban Bayramı kapıda. Okullar haftaya tatil. Ama otomobil piyasasında yaprak kıpırdamıyor. Fiyatlar ufak ufak aşağı çekiliyor. Ama nafile.

Konut piyasası da öyle. Ev fiyatları almış başını gitmiş. Üç liralık daire beş olmuş altı olmuş! Ederinin çok çok üzerinde. Ama alan daha doğrusu alabilen de yok. Herkes birbirine bakıp fiyat yükseltti. Bu fiyatlardan alan büyük kazık yedi ve zararda.

Faizler desen zirvede. Kredi çekip onu geri ödemek imkansız!

'Dolar düşecek' deniyor. İhracatçıları da önümüzdeki aylarda kötü bir sürpriz bekliyor. Sanırım doların düşmesiyle birlikte ithalatta artış göreceğiz. Doğal olarak istihdamı olumsuz etkileyecek.

Öte yandan an itibarıyla işçi bulmak, usta bulmak neredeyse imkansız hale geldi. Marangoz yok, sıvacı yok, tesisatçı yok, garson yok, kalfa yok, çırak yok... Kimse bu işlere dönüp bakmıyor bile. Olan da bir süredir deprem bölgesinde. Orada işler bitince ne olacak peki

Suriyelileri ufak ufak gönderiyoruz. Bazıları da kendisi gidiyor. Korkarım arar hale geleceğiz.

Mobilya sektörü ciddi sıkıntıda. Tekstilin de eli kulağında.

Temmuzdan sonra ev sahibi-kiracı kavgalarına şahit olacağız.

Emekli maaşlarına yapılacak artış emekliyi memnun etmeyecek.

Sürekli ekmek aldığın bizim mahallenin fırınında çalışan usta dün koluma girip 'abi işler hiç iyi gitmiyor. Bunları konuşun artık' dedi. Aslında her fırsatta dile getiriyorum. Ama bugün bir kez daha yazayım istedim.