Köprünün Kenarında terazinin küfesi

B.Heinrich Böll'ün kısacık hikayesidir Köprünün Kenarında. Bütün vazifesi köprü kenarında oturmak ve geçen araçları saymak olan bir adamın hikayesidir bu. Başlangıçta son derece titiz çalışır kahraman; köprü ücretlidir ve kendisinin vereceği bilgi aynı zamanda denetim vazifesi de görecektir. İlk günlerde son derece titiz çalışır, ancak günlerden bir gün keyfi kaçar ve doğru dürüst saymaz olur. Kahve sigarası biter kah sevgilisi ziyarete gelir. Hasıl-ı kelam, bizimki her gün ortalama bir sayı uydurur ve kati bilgi olarak sunar. Üstelik bir de aferin alır, zira kimse bizimkinin doğru sayıp saymadığını tedkik etmez. Bir kereye mahsus birkaç saatlik bir teftişi de anlının akıyla geçince terfi dahi eder. Kelamın neticesi, sizinki, doğrulanmaz-yanlışlanmaz bir güvenilirlik sermayesi üzerinden para kazanır, taltif görür, terfi alır. Eda Ece isimli ne idüğünü bilmediğim ve öğrenmek de istemediğim üçüncü sınıf dizi oyuncusunun; artık kabak tadı veren, müstekreh, iğrenç mi iğrenç, sakil mi sakil depremzede sorgulamalarının en iğrençlerinden birine imza atmasının üzerinden henüz birkaç gün geçti ve soluğu Malatya'da aldık. Eleştiri bile sayılmayacak bu saçma kritiğin toplumsal bir karşılığı olduğu muhakkak ancak bir de ağır mı ağır faturası var, sicilinize işleyen, insaniyetinizden alıp götüren... Toplumsal karşılığı var dedik, çünkü üç beş marjinalin saçmalamasının ötesinde politik nihilizmden beslenen temelsiz bir sınıfsal üsttencilikle çok çiğnendi bu sakız. Gitmemiş, görmemiş, bilmiyor ki, Malatyalı abim onu ve şürekasını satın alır da, varisleri azmış değersiz kölenin azat edilmesi gibi çayıra salar. Beyaz yakalı maaşın yeter mi bu bölgenin zenginliğine senin a aymaz Her neyse, cahil cesaretidir, nihayeti yoktur. Tek bildiğimiz, deprem bölgesine yapılan yardımları başa kakmakla kalmayıp, topladığı deprem yardımıyla köpek maması alanların, yapmış olduklarını iddia ettikleri üç kuruşluk yardımı başa kakmayı bırakmadıkları. Artık yardım etmeyeceklermiş. Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir Bey'in davetlisi olarak Malatya Battalgazi'deki konteyner kente geldik. Köprü kenarındaki adamın ispat edilemez, sanal verilerle sermaye biriktirmesi gibi değil; somut hizmet olarak buraya ne gelmiş bunu gördük. 505 konteyner, bu konteynerlerin altyapısı, tefrişatı, çocuk parkı, kreş, sosyal alanlar... Bir ilçe belediyesi olan Bağcılar, ahalinin STK'ların ve iş adamlarının desteği ile 300 milyon liralık yardımda bulundu Malatya'ya bugüne kadar. Malatya'da 60 konteyner kentte yaklaşık 23 bin konteynerde 50 bin civarında vatandaşımız yaşıyor. Bunların temel ihtiyaçları karşılanmış durumda. Hanımın Çiftliği Mahallesi'nde bulunan konteyner kentte mukim vatandaşlarla sohbet ederken bir sorunun cevabını aradım kendimce: Böll'ün araç sayıcısı gibi, ölçülemez, ispat edilemez