Baykar'ın hizmeti yandaş medyaya niye dert oldu

B. Gazeteci Cüneyt Polat'ın hazırladığı ve Ekim'de galası yapılacak olan Özdemir Bayraktar belgeselinde ilginç bir anektoda denk geleceksiniz. Dönemin Yenidoğan Belediye Başkanı Mahmut Vanlıoğlu'nun telefonu bir gün uzun uzun çalar. Arayan merhum Özdemir Bey'dir. Acil görüşme talep eder. O günlerde Özdemir Bey Türkiye'nin en önemli yan sanayi ürün üreticisidir. Başkan ile buluşurlar, Özdemir Bey inceden sitem eder kendisine. Haberlerde görmüştür, Yenidoğan'da çok sayıda ihtiyaç sahibi aile vardır. Özdemir Bey o gün kasada ne varsa aracının bagajına koymuş, İstanbul'un bu fakir varoşuna gelmiştir. Başkan beyden rica eder, ihtiyaç sahibi aileleri kapı kapı dolaşır. Bagajdaki para biter, başkandan şahsen borç alır Özdemir Bayraktar; zira listedeki ailelerin hepsine henüz ulaşılamamıştır. Aldığı borç ile o mahrumiyet hanelerinin de yüzü güldürülür. Özdemir Bey, ertesi gün borcunu öder... Cennet mekan olsun, saye-i Risalet Efendimiz serinliği olsun, dest-i Hayder'den kana kana Kevser içmek nasip olsun... Bayraktar Ailesi'nin para ile ilişkisi hep böyle olagelmiş. Fıkaranın yüzünü güldürmeyecek paraya ne Özdemir Bey ne de evlatları tamah etmiş. Bu böyle değilmiş gibi, Selçuk Bayraktar'ı Erdoğan'ın damadı olması hasebiyle biteviye suçlayanlar, kendisine asla sahip olmadığı bir ayıp ile bühtan ediyor. Müfterilerin ellerinde şimdiye kadar dişe dokunur bir belge göremedik. Olsaydı zaten davulla zurnayla aleme ilan ederlerdi. Bütün dünya gözünü Bayraktar'a dikmiş, bir kabahatini bulsak diye uğraşırken aksi düşünülebilir mi Kusura bakmayın ama yaptıkları siyaseten de akılsızca. Selçuk Bayraktar'a ve Baykar'a saldırarak şimdiye kadar siyasi bir kazanç elde edebildiler mi Aksine, Baykar'la gurur duyan insanımızın öfkesine muhatap oldular. Gelelim son günlerdeki gündeme. Halktv'de Bora Erdin imzasıyla yayınlanan "Damadın Kiraladığı İHA'lara "Uçuş Garantisi" Verilmiş! Uçmasa da Günlük 1,2 Milyon TL Cepte" başlıklı haberde, Baykar'ın devletten haksız kazanç elde ettiği iddia edildi. On gün öncesine kadar CHP'nin fonladığı bu yandaş kanalın doğru bilgi vermesini elbette beklemiyoruz. Fakat meselenin aslını konuşmak hepimizin vazifesi. Türkiye 2005 yılında tanesi 20 milyon 'a İsrail'den on takım Heron sipariş ediyor. Fakat İsrail 2009 yılında teslim etmesi gereken araçları teslim etmiyor. Kiralama yoluna gidiliyor. Heronlar saat ücreti 5000 'a kiralanıyor. Hem de bin türlü nazla niyazla... İsrailli pilotlar mesai saati dışında ve hafta sonları çalışmıyor. Fakat saat ücreti işlemeye devam ediyor. Böyle saçma bir anlaşma. 2011 yılında ABD'den