Süleyman Seyfi Öğün

Yeni Şafak

Işığın görülmediği bir tünelden notlar

Avrupa ile berâber açığa çıkan diğer bir güç ise Çin. Şi Jinping'in Moskova ziyâretini hatırlıyorum. Putin onu arabasına uğurlarken aralarında geçen ve her ikisinin yeni bir dünyâ tesis etmekteki kararlığını vurgulayan konuşma çok dokunaklıydı. Acaba şu aralar böyle bir diyalog mümkün mü sorusu dudaklarda acı bir tebessümden başka ne verir ki Çin,

Trumpizm üzerine bâzı notlar(3)

Kredi kapitalizminin doğurduğu ağır meselelerin kitlesel olarak bir düş bozumuna sebebiyet vermesi mânidardır. Entelektüel olarak sürdürülen ince yapıbozum çalışmalarının gerçek hayattaki karşılığı ,ironik olarak, her nev'i kabalığa yol açan düşbozumu oldu. Bu da yuppiehippie dünyâların incelme tutkusuyla maddî olarak çelişiyordu. (Bu, siyâsette de

Trumpizm üzerine bâzı notlar (2)

Devâm edeceğim

Trumpizm üzerine bâzı notlar (1)

Tuhaf bir dil oyunu var. Bâzı ilimî kavramlar, hattâ bâzı çetrefil olanları kendi mecrâsından koparılarak günlük dile yerleşiyor ve orada yeniden üretilerek (regeneration) ve bozularak (degeneration) yoğun bir sarfiyâtın konusu olabiliyor. Meselâ karizma kavramı bunlardan birisidir. Weber sosyolojisinde geçer. Weber bu kavramı eski, hayli unutulmuş

Trumpizm yükselirken

Bu kadarını beklemediğimi itiraf etmeliyim. Trump'ın ikinci devrinde ABD içindeki dengeleri kavramış olarak iktidâra geleceğini, daha itidalli bir siyâset yürüteceğini tahmin etmiştim. Elbette kendisinden radikal bâzı dönüşümler bekliyordum. Ama bunları zamâna yayacağını düşünüyordum. Pandeminin güdümlü olduğunu, bilhassa müesses nizam tarafından T

Yeni bir Weimar mı(2)

Yapısal açılardan hayli sorunlu bir doğum olan Weimar Cumhûriyeti 1929 dünyâ buhrânı neticesinde yıkıldı ve küllerinden mâhut Hitler ve Nazi hareketi doğdu. Buhranlar, daha evvel herkesin farkına vardığı, belki günlük konuşmalarda dedikodusunu yaptığı; ama çok defâ görmezden geldiği veyâ farklı bir şekilde gördüğü her nev'i yozlaşmayı açığa çıkarır

Yeni bir Weimar mı (1)

Weimar Cumhuriyeti zamânında, Belle Epoque devrinden arta kalan son derecede renkli bir kültürelsanatsalbilimsel siyâsal bir elitin varlığı dikkat çekicidir. Bilimsel elitler için Albert Einstein ismi neye yetmez Edebî elitlere misâl vermek gerekse akla gelecek ilk ismin Thomas Mann olacağı muhakkaktır. Weimar demokrasisinin plastik sanatlardaki en

The Godfather

Trump'ın resmen vazifesine başladığı devir teslim töreninde rakipleri olan sâbık Başkan Biden ve yardımcısı Kamala Harris de vardı. Trump bu toplantının resmi ve anenevî kod ve sınırlarını zorlayan bir konuşma yaptı. Taraftarları ve ekibi kendisini ayağa kalkarak coşkulu bir şekilde alkışladı. Biden ve Harris, bir iki yerde Biden'ın yüz hatlarında

Duvarlar üzerine(4)

Teknolojideki devrimci dönüşümlerin daha 1950'lerde başladığını biliyoruz. Bunların ekonomideki üretim, mübadele ve tüketim tarzlarına dönük çarpıcı neticelerini henüz tam mânâsıyla idrak edebilmiş değiliz. Kapitalizm, tarımsalticârî ve sınâî aşamalarından geçerek tekno bir evrene açılıyor. Teknoloji burada araçsal, tâlî rolünün hâricine çıkıyor; b

Duvarlar üzerine (3)

1945-1970 arası işler fena gitmedi. İş ve işlemler dünyâsındaki rutinleşmeler ve bürokratikleşmeşer semeresini alıyordu. Ama 1970'lerden sonra herşey tersine döndü. Yeniden bölüşümün rahatlattığı ve ortasınıflaştırdığı emek dünyâsında verimlilik düştü; emek pahalılaştı ve bu da sermâyenin verimliliğini düşürdü. İşte devletçiliği, bürokrasiyi, kamuc