Şükran Soner

Cumhuriyet

İktidar erki, kendi bindiği dalları kesip duruyor

Dünyanın, en otoriter başkanlık modellerinde bile bir benzeri olmayan, ucube, başkanlık rejiminin referandumla kabul edildiği seçim gecesinin sabahını hiç unutmadım. Yeri geldikçe de farklı okumalarını, yaşamak zorunda kaldığımız birbirinden olumsuz hak hukuk katliamları eşliğinde, sizlerle de paylaşmaya çalıştım. Öncelikle söz konusu gecenin sabah

1966, 'ölüm orucu' liderliğinden, yurtdışı, Türkiye siyasetine...

Ercan Karakaş'ın birebir eylemciliği, örgütlenmede doğrudan katkılarını bildiğim, üyelikten, kurucu yöneticiliğe, başkanlığına uzanan meslek hakları, sosyal, toplumsal, kültürel, siyasal örgütlenmelerin adlarını kısaltılmış başlıkları ile saymaya kalkışsam, içerikleri, anlamları üzerinden özü, işlevlerini kaçırma kaygısı benim için de geçerli. Birl

Öğreten öğretmenden öğretemeyen öğretmene...

Depremler zincirinde yitirdiklerimiz, ağır kayıplara uğramış öğretmenlerimiz, terör kurbanı olanlar bu yıla özgü taze acılı anılarla gündeme taşındılar. Atanamayan öğretmenlerimizin sorunları, geçinemedikleri için ek zorlu işler yapmak zorunda kalanlar, her yılın gündeminde yeni örnekleriyle paylaşılıp unutuluyorlar. Yaşamsal sorunumuz ise anaokull

Siyasetin yarışı; düzeni korumakla, değiştirmek isteyenler arasında olacak...

Dudak uçuklatan büyük rakamlarla açığa çıkan kredi yolsuzluklarının sınırlı sayıda medyada haber olarak geçiştirilmeleri, daha da çarpıcısı zorunlu birinci elden sorumlu birkaç yönetici ile sınırlı yargılamalara konu olabilmeleri sakın moralinizi bozmasın. Direniş eylemlerinin sınırlı haberler olarak geçiştirilmeleri, her türden en dudak uçuklatan

Saray'ın her yeni kararıyla yaşamımız biraz daha kararıyor...

Size de öyle geliyor mu Tüm kanallardaki tüm haberler birbirinin karbon kâğıdı ile çıkarılmış kopyaları izlenimini veriyorlar. Gerçek değil elbet. Yandaşı büyük çoğunlukta, sınırlı, göreceli solda, toplumsal yararlardan yana duruş sergileyenleri, aynı haberleri vermek zorunda kalıyorlar gibi bir sonuç var ortada. Güncel haberlerin kaynaklarının ayn

Fahri Aral'ın tanıklıklarıyla 'Bizim 68'liler'

Aslında o yıllardan başlayan yaşamı paylaşımlarıyla, Jülide Aral ile birlikte konuk olmaları gerekirdi. Jülide Aral'ı İstanbul'da yakalamak yıllar içinde gittikçe güçleşiyor. Bakırköy Hastahanesi'ndeki Yıldırım Aktuna'nın başkanlığında, gencecik yıllarında en üst görevlerindeki başarılarıyla öne geçen Jülide Aral'ın tıp uzmanlığındaki birikimini ku

Meclis'i çalıştırmamakta direnen Saray iktidarı

Kötü bir şaka gibi... 2002'den günümüze Saray'ın, Meclis'in iktidarının kullanılmasını engelleyen kararnameler yönetimleriyle yaşıyoruz. İpin ucu öylesine kaçtı ki... Direktiflerin uygulayıcıları yargıçlar eliyle, üst yargı kurumlarından gelmiş kararların uygulanmamaları direktiflerinin verilmesi olağanmış gibi yenileriyle yeni boyutlar kazanmış, h

Rıfat Ilgaz'ı kitaplarını imzalıyorken özlemek...

Gerçeğinde mutluluğu yüzünü güldürürken bedeninden gelen ağrılarla içten içe kıvranır, acı duymamayı yeğlerdi... Kolay mı Bir ömür cezaevleri, kaçınılmaz iyileşemediği verem tedavisi için hastane hastane dolaşmanın, bedenine yapıştırıp bıraktığı ağrılar yaşamının bir parçası olmuştu... Düşünün Cumhuriyet gazetesinin Cağaloğlu'ndaki merkezinde sırad

Kitap kurtları fuarların tadını çıkaramıyorlar

Elbette kişisel gözlemlerim ile sınırlı değil. Fuarlarda yayınevlerinin ürettikleri kitaplarıyla çalışanlara, fuarların imza günlerine, söyleşilerine katılan yazarlarına uzanan çok fazla tanıklığın ortak gözlemi bu. TÜYAP'ın 40 yıl öncesi açılışı, dünya ölçeğinde sadece kitap üzerinden değil, her türünden fuarcılık etkinlikleriyle dünya ölçeğinde a

Anayasamızı tartışmaktan kurtulamadık gitti

İster inanın ister inanmayın geçen perşembe günü, dönemimizin en dinamik anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ile Cumhuriyet TV için yaptığımız, montajdan sonra ancak izleyebileceğiniz söyleşimizin de konusu, yakın tarihimizde en çok sil baştan tartışacağımız anayasamızdı.. Nedeni çok çıplak: Saray, tek adam rejimi, dünyada bir benzeri olmay