İktidar erki, kendi bindiği dalları kesip duruyor

Dünyanın, en otoriter başkanlık modellerinde bile bir benzeri olmayan, ucube, başkanlık rejiminin referandumla kabul edildiği seçim gecesinin sabahını hiç unutmadım. Yeri geldikçe de farklı okumalarını, yaşamak zorunda kaldığımız birbirinden olumsuz hak hukuk katliamları eşliğinde, sizlerle de paylaşmaya çalıştım. Öncelikle söz konusu gecenin sabahında en içten duygularla kafamdan geçirdiğim, geleceğimize dönük tek dileğimi de bir kez daha paylaşmalıyım.

Ülkemiz yaşayanları olarak öylesine ağır bedelleri ödedikten sonra, diplere savrulmamızın birbirinden haksız hukuksuz Saray icraatlarını yaşamak zorunda olduğumuzun ayrımında, iç-dış odaklı emperyal tuzakların aymazlığında önemli bir toplumsal deneyimi yaşamak zorunda kaldığımızın altını çizmeye çabaladım. Ucuz kahramanlar, mağdurlar yaratma çabalarına karşı uyanık durabiliyor olarak, yaşadığımız gerçeklere ayna tutma sorumluluklarımızın altını çizme gereğimizi önde tutmayı seçtim.

Dibe çekilmenin bir sonu olamayacağını, bencilliğin sınır, izan tanımadığını bildiğimize göre, uzaktan "Don Kişot" izlenimi veriyor olsa da gerçekleri ortaya koyma savaşımımıza, haklarımızı aramaya elbette nokta koymayacaktık. Demokrasi savaşımının çok zorlu, uzun soluklu bir yürüyüşe, toplumsal direnişlere dayandığı gerçeğini hiç unutmayacaktık.

Ülkemizin sol, hak arama birikimleri, geçmiş deneyimleri Cumhuriyetin ilanından, devrimlerinin yaşama adım adım sokulmasının, Mustafa Kemal'in devrimci kimliğiyle atılmış adımları en güçlü ilk basamaklar.

1960 anayasal düzeni ile gelen yaşamın her alanına dönük somut örgütlenme, hak arama özgürlüklerinin kök salmaları ile gelen toplumsal, örgütlü patlamalarımız yaşamsal derslerimiz ile alınan çok hızlı hak kazanımları. İç-dış odaklı kirli çıkar örgütlerinin canlarını çok sıkıyor olsalar da durdurulamamışlardı. Arkası hiç kesilmeden yine iç-dış odaklı kirli emperyal çıkarlar işbirliğinde, askeri onlardan daha aldatmacalı sivil iktidar diktatörlükleri eliyle bugünlere kadar gelindi.

Hak mağdurlarının çoğunluğu biraz karamsar, örgütlü eylemcilik geçmişlerinden, deneyimlerinden geçmiş olanlar, diğerlerini kokularıyla tanıyor ölçeğinde, eninde, sonunda başardıkları buluşmaları, birlikte hak aramanın sağlıklı yollarını üretme birikimleriyle, olup bitenlere seyirci kalma, hele de zorluklardan korkup da teslim olma niyetinde hiç olmayacaklar.