Başkentte yağmur altında muhteşem bir ilk yarı izledik. Galatasaray sayısız gol pozisyonundan sadece ikisinde Icardi ile gol bulurken bir topu direkten bir topuysa Muslera'dan dönen ev sahibi Ankaragücü'yse maçı ve ligde kalmayı ne kadar istediğini ispatlıyordu. İki takım soyunma odalarına en az birer gol daha fazla atmış olarak girebilirdi. Galata
Galatasaray maçın ilk yarısında sezonun en az şut çektikleri ilk 45 dakikasını geride bırakmıştı. İlk yarıyı sadece beş şutla geçen Okan hocanın talebeleri son haftalardaki bireysel performanslardan çok da farklı değildi. Ligin birbirlerine en çok asist yapan ikilisi Kerem ve Icardi yine güzel bir gole imza atmalarına rağmen, birbirlerine pas verme
Beşiktaş ve Fenerbahçe'den puan almış İstanbulspor karşısında kolay bir galibiyet beklemek hayalcilikti. Şampiyonluğa bu kadar yaklaşmışken daha güçlü bir oyun ve daha çok pozisyon bekliyordu sarı kırmızılı taraftar ama bu beklentisi karşılık bulmadı. Son şampiyonlar, Trabzonspor, Beşiktaş ve Başakşehir'den hatırlanacağı üzere avantaj ne kadar büyü
Maçın on biri şaşırtıcıydı. Son iki maçında beş puan kaybetmiş bir takıma sadece Adekugbe ile Kazımcan değişikliği bence yeterli değildi. Belliki Okan Hoca dört beş formsuz oyuncuyu ya aynı anda değiştirmek ile istikrar arasında kalmıştı. Sadece iki üç değişiklikle durduk yere kalp kırmak istememiş olabilir ama ilk yarıdaki Oliveira, Kerem hatta Ra
Futbolla arada sırada ilgilenen biri bile uzunca süredir bu maçı bekliyordu. Sivas'ta Fenerbahçe kazanınca ülkenin yarısından fazlası seçimi, siyaseti bırakıp Dolmabahçe'deki derbiye odaklandı. Türkiye'nin en iyi forvetleri ve en iyi kalecileri ve hatta (bence) orta sahaları karşı karşıya geldi dün akşam. On birlerde sürpriz yoktu. Maç başladığında
Kim derdi ki; ''Galatasaray ve Fenerbahçe art arda ikişer puan kaybedecek''... Çok enteresan bir sezon oluyor. Her ne kadar sosyal medyasıyla, trol savaşlarıyla, güdümlü yorumcular ve kanaat önderleriyle, yönetici demeçleri ve kulüp açıklamalarıyla, rekabet saha dışında da köpürtülmeye çalışılsa da iş sahada bitiyor. İki takım da hakem kararlarında
Galatasaray kazandığında kupa kaldıracağı bir maça başlamıştı adeta. Tempo, hücum pres üst düzeydi ve golünü de erkenden bulmuştu. Fakat attığında sevinmediği golle beraberliği bulan Diagne ile tribünler kısa süreli bir şok yaşıyordu. Olsun takım iyi oynuyordu ve henüz ilk yarının bitmesine bile daha çok vardı. Takımın en güvenilir ismi Muslera dah
Maç öncesinde Fenerbahçe Kulübü'nün resmi hesaplarından yapılan otel açıklaması, bir başka enteresan marifetimiz olarak tarihe altın harflerle kazındı. Ankaragücü, Fenerbahçe başkanının ailesine ait bir otelde kalsa da aynı şekilde gündeme getirilebilirdi belki de, kabul etmek lazım. Bunların mevzu olması bile çok acayip; yazık bize! Kifayetli ve ö
İki kanka hoca, yarı finali çok istediklerini sahaya sürdükleri on birlerle göstermişti. Heyecanlı ve güzel bir maçtı ama Belözoğlu'nun atılma anı, birkaç hakem kararı gibi nedenlerle izleyenlerin pek çoğunun ruh halini bozmuş da olabilir. Ligdeki 7-0'lık Galatasaray galibiyeti Başakşehirliler için ayrı bir motivasyondu şüphesiz. İlk yarıda üç gold
Rashica ve Kerem'in dağınıklığı beklendikti, hatta sakatlıktan dönen Mertens'i de pek yadırgamıyordum ama Icardi ilk yarıdaki performansıyla "N'oldu bu adama" dedirtmişti bana. Biraz Oliveira, biraz Torreira ve gole en yakın isim olarak stoper Abdülkerim dışında, Adekugbe de takımı ayakta tutan isimler arasındaydı. Muslera'yı çaresiz kılan iki eski
© 2016