Muhteşem yarış

"BU lig son haftaya kadar nefes keser" cümlesini artık söylemeyen kalmadı. Kalbi zayıf olan Galatasaraylılar'a ve Fenerbahçeliler'e yakınları ve kendileri mukayyet olsun. Bu saatten sonra yok zemindi, yok yorgunluktu, bahane yok, iki takım içinde. Ülke futbolunun başına gelip gelebilecek en güzel şeyleri bir arada yaşıyoruz; iki takımımız yeni yılda hala Avrupa arenasında, milli takımımız Euro 2024'e katılacak, 2032'nin ev sahipliğini aldık ve en az bunlar kadar önemlisi iki ezeli rakip; Fenerbahçe ve Galatasaray kıran kırana şampiyonluk yarışında...
Peki tüm bunları maddi ve manevi değerlere ne kadar çevirebiliyoruz
Futbol sıklıkla toplumun huzurunu ve neşesini kaçırmanın ötesinde finansal olarak da aşağıya doğru gidiyor. Bu kadar büyük bir eğlencenin, bu kadar çok pozitif gelişme varken bizleri yeterince mutlu edemiyor olması, anlaşılır şey değil. Sosyal medyada doğrudan ortaya atılan ve bazı yorumlarda ima edilen hakaretler, suçlamalar, komplolar neyse de kulüplerin resmi ağızları ve resmi hesapları da işin içine aynı makamdan girince "marka değeri" yerlerde sürünüyor.
H H H
Futbolumuzun ana geliri olan "yayın hakları bedeli" her geçen ihalede ufalıyor. Çok ama çok acı. Bu ortamda Fenerbahçe ve Galatasaray'ın teknik heyetleri ve futbolcularının birbirleri hakkında söyleyeceği her övgü, takdir ve iltifat çok değerli. Okan Buruk birkaç kez rakibi hakkında güzel cümleler kurmayı denedi ama diğer taraftan bir tek cümle dahi duyamadık. Benim haberim olmadıysa içtenlikle özür dilerim.