Şenol Kaluç

Karar

Selahaddin ya da Orhan olabilmek!..

Doğadaki canlı türlerinin neredeyse tamamının ortak özelliği herhalde istilacı olmaları. "Yaşamak için öldürmek" kulağa itici geliyor ve rahatsız edici bir durum. Gelgelelim ki yaşamın temel kurallarından birisi. Yaşamını devam ettirmek için güçlü olmanız da tek başına yeterli değil; dünya denen büyük laboratuvarda akla gelen-gelmeyen yüzlerce belk

Zor zamanlarda yaşıyoruz

Hayat bazen ummadığımız derecede zorlu oluyor. İş, aş, eş, dost derdi ile o denli meşgul oluyoruz ki yanı başımızda akıp giden hayattan zevk alamıyoruz. Hayatta zevk aldığımız şeylerde sınırlı olunca haliyle dertlerimiz de katlanarak artıyor. Ülkece depresif haller sergiliyoruz.Bu ülkede pek çok erkeğin tek eğlencesi futbol ama onun da yıllardır ta

"Bütün Dünyanın gözleri üzerimizde Yeni kuracağımız toplum Tepedeki Şehir olacak"

Şam'ın düşmesi ile birlikte yıllardır süren Suriye İç Savaşında yeni bir aşamaya geçildi. Yıllardır bu savaşın acısını çeken milyonlarca insan var ve daha fazla acı yaşamamak hakları olsa gerek.Bir devir sona ererken geleceğin neler getireceğini ise hep birlikte göreceğiz ama medyada köpürtüldüğü gibi milyonlarca insanın koşarak geri döneceğini düş

Ya nasip!..

İnsan güzel şeylere meftun olur mu, olur. Güzel bir türkü ya da şarkıya kim hayır diyebilir ki Demez ama insan tuhaf bir canlı, ruh halimiz çok değişken. Çok değişken olduğu için de güzellik bile bizi bazen cezbedemez. Cezbetmediği için de o anın tadını çıkaramayız.Pesimist olmak için çok fazla sebebimiz olduğundan olsa gerek biraz eğlensek, gülsek

Öğretmenler başımızın tacı!..

Hafta sonu bir öğretmenler gününü daha güzel sözlerle geride bıraktık. Bıraktık ama güzel sözlerden öte gidebildik mi; tartışılır.Yıl boyu hırpaladığımız öğretmenlere övgüde sınır tanımadığımız gibi çeşitli vesilelerle yergide de yine sınır tanımadık. Her zamanki gibi -gerçekleşmeyecek- vaatler havada uçuştu. Hatta sosyal medya uydurmaları üzerinde

Geleceğe bakmak: Yapay zeka ve mavi yakalılık

Dünya başka bir yere doğru giderken bizim kısır döngü içinde kalma ısrarımız hiç hayra alamet değil. Yüz yıl öncenin reçeteleri artık dar geliyor ve yeni reçeteler yazmamız gerekiyor.Yazılmalı desem de bu topraklarda bunu yapmak çok zor çünkü öğrenilmiş çaresizliklerle çevrelenmiş durumdayız. Çoğu kez bizden adam olmaz diye çıktığımız yolda adam ol

Misvak mı sünnet diş temizliği mi Statüko mu huzur mu

Geçenlerde bir sohbet esnasında kıymetli hocam Ali İbrahim Savaş'ın sorduğu bir soru gerçekten çok can alıcı idi. Soru aslında bizim kadim sorunlarımızın kökenlerine de işaret ediyor, bu topraklarda uzun süredir kayıp olan hikmetin kaybolmasının nedenine de ışık tutuyordu.Eminim merak ettiniz; bu nasıl soru ki, bu kadar çıkarımda bulunabiliyorsun d

Akademik değil mesleki eğitime ihtiyacımız var

Geçen hafta sonu Liberal Düşünce Topluluğu tarafından düzenlenen ve uzun bir geçmişe sahip olan Liberal Düşünce Kongresi gerçekleştirildi. Kongreye geçmişte kongrenin sürekli müdavimlerinden Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de katıldı. Sayın Bakanın açılışta dediği gibi kongredeki pek çok katılımcı kongreler ile yaş alıp, saçları ağarttı.Topluluk ge

Cumhuriyet'in içini doldurmak!

Kavramların içini sahip olduğu değerlerinin ötesinde ve çok farklı anlamak topluluklar için genel bir durum sanki. İnsanlığın tarih boyunca yücelttiği birçok değerin arkasında aslında hiç de öyle yüceltilecek şeyler yok ama durduğunuz yer ve yüklenen anlamlar zihinlerde farklı yankılanıyor. Ve değerler her dönem yeniden yeniden anlamlandırılıyor. I

Para için insanlık öldürülebilir mi

Yıllar önce eşimin kronik rahatsızlığı nedeniyle aylık periyodlarla bazı kan değerlerinin sürekli takibi gerekliydi. Altı üstü üç (3) tane tetkik. Devlet hastanelerinde bugünkü gibi sıra almak zor olduğu için bu tahlilleri parasıyla özelde yaptırıp doktoruna bildiriyor ve duruma göre tedavisine karar veriliyordu.Ne yazık ki özel hastanelere her gid