"Türk Devletleri Teşkilatı"

Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Konseyi 10. Zirvesi'nde konuşan Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev şu anda uluslararası durumun istikrarsız olduğuna dikkati çekerek, "Böyle bir dünyada Türk halklarının birliği çok önemli. Bu ortak güvenliğimizin güvencesidir." dedi.

Ayrıca "Türk devletlerinin çeşitli tehditlere karşı birleşmesi, birbirlerine yardımcı olması çok önemli." diye de ekledi.

Görünen o ki, son yıllarda yaşanan birçok gelişme ülkeleri bir arada durmaya itiyor.

Türk Devletleri Teşkilatı'nın hikâyesi yeni değil ama son dönemdeki olumsuz gelişmeler ülkelerin bir arada durmasını daha da hızlandırdı denilebilir.

Pandeminin ekonomik etkileri ya da Rusya-Ukrayna savaşının da etkisiyle enerji, gıda krizleri gibi problemlerle baş etmenin kolay olmadığı bir gerçek.

Bu noktada uluslararası sistemin birçok konuya çözüm getirememesi ya da son dönemde yaşanan çatışmalarla birlikte Tokayev'in "Türk devletlerinin çeşitli tehditlere karşı birleşmesi" cümlesinin dikkat çekici olduğu söylenebilir.

Ve yaşanan bunca problem sebebiyle üye ülkeler Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan'ın Türk Devletleri Teşkilatı'na verdikleri önemin daha da arttığı belirtilebilir.

Zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın belirttiği şu cümle önemli

"Hazar doğalgazının Türkiye'ye ve Avrupa'ya taşınması hem Türk devletlerinin refahına hem de Avrupa'nın enerji güvenliğine katkı yapacaktır."

Bu bağlamda, Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte enerji konusunda dengelerin değişmeye başladığı, ortaya çıkan mevcut krizin bir fırsata dönüşebileceği ve enerji bağlamında kurulacak ittifakların ekonominin diğer alanlarında da işbirliğine gidebileceği bir mekanizma ortaya çıkabilir.

Bir anlamda Türk devletlerinin bir araya gelmesi, bir güç olarak toparlanabilmesi anlamına da gelebilir.

Öte yandan gözlemci üye ülkeler arasında zengin doğalgaz rezervlerine sahip Türkmenistan'ın da yer alması önemli.

Buradan hareketle;

Bu denli büyük meydan okumalar devam ederken bir taraftan da ülkelerin çıkış yolları bulması gerekiyor.

Krizlere saplanmadan, soğukkanlı bir şekilde fırsatları kovalamak gerekiyor.

Yani riskleri yönetirken fırsatları da yakalamak gerekiyor.

Uzmanların da belirttiği üzere böylesi çok sistemli, çoklu krizli bir dönem kolay bir dönem değil.

Böylesi bir dönemde içerideki 'birlik ve beraberlik' daha da önemli hale geliyor.

Kimseyi ötelemeden, ayrıştırmadan ortak bir birlik havası çok önemli.

Bunun için de en başta hepimiz için 'hukuk ve adalet' gerekiyor. Sadece bir bölüm için değil. İmtiyazlı bir grup için değil. Hepimiz için gerekiyor.