"Kararsızım çünkü güvenmiyorum"

Hani uçurumun ta kenarına kadar gelip de ayağınız kayacakken birden toparlanıp öteye kendinizi atarsınız yaKurtulduğunuza da inanamazsınız ya Hatta şoktan gözyaşlarına boğulursunuz yaEn sevdiğinize sarılmak istersiniz ya Belki de sevinç çığlıkları atmak istersiniz yaİşte içinde bulunduğumuz durum tam da budur!Yoksa doların düşmesinin hemen ardındaki halay görüntüleri başka nasıl açıklanırAğlamakla halay çekme arasında ince bir çizgide gidip gelmemiz başka nasıl izah edilirNe diyeyimDuygularımız olmuş bir kara düğümÇöz çözebilirsen!Kalabalıkların kararsızlarda tutunmasının altında yatan sebepleri bir sonraki yazıda değerlendirmeye devam edeceğim dedim ama bugün sadece kararsız olduğunu söyleyen genç bir kızımızın söylediklerini belirtmek isterim.KARARSIZIM ÇÜNKÜ GÜVENMİYORUM!Dün Çekmeköy'de görüştüğüm 24 yaşındaki genç bir kızımızın söylediklerini aynen aktarıyorum:"Ben oyumu Ak Parti'ye verdim. Kendime yakın hissettiğim için verdim. Zaten ailem de Ak Partili. Ama şimdi kararsızım, belki de oy kullanmayacağım. Çünkü son dönemde olanlara kızıyorum. Örneğin marketteki fiyatları görünce kızıyorum. Hadi bizim durumumuz çok da kötü değil, orta halli Ama evine et alamayanlar, döne döne aynı şeyleri yiyenler ya da bir kuru ekmeğe muhtaç olanlar ne yapsınAyrıca, İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede çıkıldığı için de kızgınım. Hele ki kadına şiddet haberlerini gördükçe üzülüyorum. O an izlediğim kanalı hemen değiştiriyorum.Şunu söyleyebilirim, tüm olanları görüyoruz, izliyoruz, üzülüyoruz. Çoğul olarak söyledim çünkü etrafımda çoğu arkadaşımda böyle düşünüyor.Ama bunun bir çözümü olmalı.Önceden en basitinden bir pantolonu, bir ayakkabıyı rahatlıkla alabilirdim. Şimdi kırk defa düşünüyorum. Bu kadar dert varken kendimle ilgili bir konuyu söylemeye utanıyorum, ama durum bu.En son seçimde oyumu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verdim. Çünkü halkın içindeydi. Açıkçası en çok da başörtüsü meselesi için verdim. Ben başörtülü değilim ama çoğu arkadaşım başörtülü. Ve arkadaşlarımın imam hatipte okudukları dönemde ne kadar üzüldüğüne bizzat şahit oldum. Şunu da ekleyim. Kız arkadaşlarımızla hep birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mitingine gitmiştik. Orada Cumhurbaşkanı 'Ah Benim başörtülü kardeşlerim' diye cümlesine başladığında hepimiz çok duygulanmıştık."Şimdi burada bir parantez açmak isterim:'Ah Benim başörtülü kardeşlerim' cümlesi söylendiğinde belli ki travmaların da kapıları açılıyor. Ve oradaki duygular da ortaya saçılıyor. Bir anlamda yaralarda gün yüzüne çıkıyor.Açıkçası genç kızımızla konuşana kadar bu yaranın çoktan kabuk bağladığını düşünmüştüm ama görüyorum ki öyle değilEvet, ilk zamanlardaki gibi acımıyor belki