"Daha iyisini görsem oyumu ona veririm"

Hayat pahalılığı başta olmak üzere birçok konuda devasa sorunlar yaşanıyor. Tek tek olumsuzlukları saymayacağım zira olanlar hâlihazırda hepimizin dilinde Ki en son Isparta'da yaşananlar gün gibi ortada Koca bir şehrin kara kışta elektriksiz kalması, bir anlamda donması Ve tedbirlerin bir an önce alınmaması ve kalabalıkların bir başına bırakılmasıAçıkçası, Isparta'dan uzakta olsam da, ta İstanbul'dan, en derinden hissettiğim çaresizliktir, yalnızlıktır, perişanlıktır.Gerçekten merak ediyorum, böylesi zor dönemlerde yetkililer vatandaşın yanında olmayacak da ne zaman olacakDiğer taraftan İran'ın yaptığı kesinti nedeniyle organize sanayi bölgelerindeki elektrik kesintisi geçen hafta en çok konuştuğumuz meseleler arasındaydı. Önceliğimiz "üretim" deniyor. Ve fakat biz üretimi konuşacağımıza elektrik kesintileri sebebiyle üretimde yaşanan sıkıntıları konuşuyoruz.En çok da el yakan elektrik, doğalgaz faturalarını ve artık takip bile edemediğimiz zam haberlerini konuşuyoruz.Böyle giderse, kalabalıkların "enerji uzmanı" olması an meselesidir.Konuyla ilgili kişiler işini tam olarak yapmayınca, önceden tedbirler alınmayınca, plan, program gibi temel kavramlar unutulunca; bize düşen ekonomist olmak, enerji uzmanı olmak Bu sıraya "teknoloji uzmanlığı" da girse fena olmaz. Böylelikle, etrafımızdaki son gelişmeler konuşulur, teknoloji firmalarının trilyon değerleri üzerine tartışmalar yapılır. Böylelikle, teknolojinin, girişimcinin, yapay zekânın ve asıl bilginin önemi daha iyi anlaşılır. Kim bilirŞimdi bu kadar olumsuzluğa rağmen iktidardan kopan oyların muhalefete yöneldiğini pek de görmüyoruz. Zira bu konuyla ilgili kalem oynatmaya bugünkü yazıda devam etmek isterim. Yaklaşık bir buçuk ay önce Üsküdar'da konuştuğum Sivaslı amcamızın söylediği bazı can alıcı cümleleri tekrar hatırlayarak başlayalım. Tabi bu cümleler sadece Sivaslı amcanın yorumlarını değil sahadaki genel yorumları da yansıtıyor.Sivaslı çiftçi amcamız şunları söylemişti:"Bir baba evladını batağa sokar mı hiç Eminiz ki Erdoğan da ekonomiyi bu bataktan kurtaracak. Zaten bu yaşananlar Erdoğan'dan kaynaklanmıyor bence Yakında seçim olacak. Erdoğan kendisine niye tuzak kursun ki Seçime kötü bir ekonomiyle gitmek ister mi Dolayısıyla, bunu Erdoğan çözecektir. "Anlaşılan o ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan, takipçileri tarafından bir "baba" gibi görülebiliyor. Yeri geldiğinde sert ama bir o kadar da kendilerine yakın. Sahanın deyimiyle; 'bizden biri gibi'Şimdi bu konuyu biraz detaylandıralım:Den Hartog ve diğerlerinin (1999) çalışmasında, farklı kültürel özeliklere sahip toplumlarda farklı liderlik prototiplerinin ortaya çıktığı belirtilmektedir. Bu noktada; Japonya ve Çin gibi güç aralığının yüksek olduğu kültürlerde, bir liderin etkili algılanabilmesi için güçlü ve otoriteryen olması gerekmektedir. Diğer taraftan, Avustralya ve Hollanda gibi güç aralığının düşük olduğu kültürlerde ise, etkili bir lider, eşitlikçi ve katılımcı olmak durumundadır. Türkiye'de liderliği kültürel açıdan inceleyen çalışmalarda da yüksek güç aralığı ve toplulukçu kültürlerde babacan liderlik tipinin daha başarılı olduğuna işaret etmektedir. Bir anlamda babacan liderler kalabalıklar ile yakın ilişkiler kuran ama belirli bir mesafeyi de koruyan, onları bir baba gibi koruyup kollayan ama karşılığında sadakat ve itaat bekleyen tatlı-sert liderlerdir."Onun döneminde mal sahibi oldum, çok şükür. Evet, şimdi ekonomi kötü Sürekli zam geliyor. Ama eski günlerin hatırına biz Erdoğan'ın ve asıl devletimizin yanındayız."Buradaki 'asıl devletimizin yanındayız' cümlesi de çok kritik bence Erdoğan, hâlihazırda Cumhurbaşkanı ve Ak Parti'nin Genel Başkanı. Görünen o ki, Cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte bir alamda devletin kendisi olarak da görülüyor. O yüzden Sivaslı amca Erdoğan'ın yanındayız ve asıl devletimizin yanındayız diyor. Burada, Erdoğan'ın otoritesinin