Derde düşmeyene anlatmak 'zorumuş meğer'

Dağ sümbülleri alev aldıHonaz'ın da beli büküldüGüneşe yalvardı gitme diyeCanı kurudu zakkumlarınSöğütler, köyler de ıssız kaldıGençler düştü ya zaraYere vurdu sevdalarAh, nasıl bir acı sardı ocaklarıDalı kırdı, yaktı özleriEller de anlamaz biziÇorak kaldı, toprak da huzursuzNe bağ kaldı ne de korukSanki suyu çekilmişBezmiş esen yeldenSusuz kalmış, yanmış başaklarKöksüz kalmışDüşkün olmuş, kavrulmuş tarlalarBoynu bükülmüşDolu vurmuş kır çiçekleriniSolmuş gözlerinin rengiKelimeler düğümlenmişKalmış mı kör kuyuda bir başınaYere çalsın sebep olanlarıDağlara savursun kötüleriAteş olsun kararmış yüzlereNehirler çarpsın yalanlaraZifiri karanlıktakileri gören yok nasılsaLodos da el versin yalnızlaraKalbi kırıklara felek yol versinZılgıtlar arşa ulaşsın,