Herkes Saygıyı Hak Eder Mi

Herkesin herkesi sevmek zorunda olmadığı fakat herkesin herkese saygı duymak zorunda olduğuna dair bir söylem var. Nedendir bilmiyorum böyle parlatılmış, cilalanmış kelime ve cümleleri kullanmaya bayılıyoruz. Ne anlam ifade ettiğini düşünme, ağzımızdan çıkanın bizi nerelere götüreceğini hesaba katma zahmetinde bulunmuyoruz. Mesela bir kişiyi herhangi bir durumdan dolayı uyarmaya kalkmayın bu söylemden cesaret alarak "ben böyleyim beni sevmek zorunda değilsin ama bana saygı duymak zorundasın" cümlesini çat yapıştırıyor suratınıza. Sizi dinleme saygısını göstermeden, saygının sadece kendisine gösterilmesini bekleyen bir ikiyüzlülükle Herkese saygı duyma zorunluluğuna sahip olsanız da çoğu zaman sizin ifade ettikleriniz, düşünceleriniz, tavırlarınız saygı duyulmayı hak etmiyor. Zira bu söylem belirli kesimler için geçerli. Herkes derken insan olan herkesten değil kendilerinden olan herkesten bahsediyorlar. Eğer çoğunluktan ya da güç sahiplerinden değilseniz üzgünüm ama saygı duyulmayı hak etmiyorsunuz. Birilerinin kendine perde olsun diye yaydığı bu sözleri biz de çok güzel benimsiyoruz. Ezilen olsak da ezecek birilerini bulduğumuzda hemen sarılıveriyoruz bu cümlelere. Dedim ya çok seviyoruz parlatılmış, cilalanmış cümleleri pushfn('ads'); Gerçekten herkes birbirine saygı duymak zorunda mı Sevgisiz yürür mü bu işler Birlikte bakalım sözlük anlamı neymiş saygının: "Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram." (TDK Sözlük) "Bir şeye, bir kimseye değer vermekten ileri gelen ölçülü davranma hissi, çekinme ile karışık bir sevginin verdiği dikkat ve îtinâ gösterme duygusu, hürmet." (Kubbealtı Sözlük) İlk tanım saygıyı "sevgi duygusu" olarak, ikinci tanımda da "sevginin verdiği dikkat ve itina gösterme duygusu" olarak açıklıyor. Demek ki bir insanın başka bir insana karşı saygı duyabilmesinin ön koşulu sevgidir. Sevmediğiniz bir insana saygı duyamazsınız. İslam inancında da esas olan sevgidir. Peygamber Efendimiz (S.A.V.), "İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek manada iman etmiş olmazsınız" buyurmaktadır. İnancımız bize birbirimizi sevmeyi emrediyor. Hâlbuki ne kolay çıkıyor dudaklarımızın arasından herkes herkesi sevmek zorunda değil cümlesi. pushfn('ads'); Hadis-i şerifin devamında birbirimize olan sevgimizi artırmanın yolu gösteriliyor: "Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi Aranızda selâmı yayınız." Biliriz ki selam müminin mümine duasıdır. Birbirimize dua etmekten daha fazlası var selamda. İnancımız bizden ilişkilerimize dua ile başlamamızı istiyor. Dua ile başlayan, dua ile devam eden ilişkilerden daha güzeli var mıdır Böyle ilişkiler zarar görseler de iyileşmesi pek çabuk olur. Pratikte ise inancımızın tersine hareket ediyoruz. Birbirimizi sevmek zorunda değiliz saygı duymak zorundayız diyerek tüm ilişkilerimizi kesiyoruz. Selamı sabahı kestiğimiz insanlara saygı duymayı ve onlardan saygı görmeyi bekliyoruz. Belki de Müslümanlar olarak yaşadığımız kaosun en büyük sebebi budur. Birbirini sevmeyen bir topluluk birbirine nasıl saygı duysun Birbirini sevmeyen bir topluluk nasıl birlik beraberlik içinde olsun ki Müminler olarak birbirimizi sevme konusunda beri duruyoruz fakat herkese saygı duymak zorunda hissediyoruz. Herkese saygı