Cahil insan kimdir diye sorsak okuma yazma bilmeyen insan olarak cevap alırız. Hâlbuki cahil insan okuma yazma bilmeyen değildir. Eğer cahilliğin ölçütü okuma yazma bilmemek olsaydı günümüzde cahil insan yok denecek kadar az olurdu. Tahsil görmemiş, bilgisiz gibi açıklamalar da cahilliğin diğer tanımlarıdır. Bu tanıma göre de çağımızda cahil insan bulunmaması gerekir zira ülkemizde on iki yıl zorunlu eğitim var ve bilgi çağı dediğimiz çağımızda bilgiye ulaşmak çok kolay. O halde cahillik dediğimiz şey nedir Bilgi çağının insanları olarak tarih boyunca hiç olmadığı kadar çok bilgiye, eğitime ve imkâna sahip olduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Bir konu hakkında bilgi edinmek artık saniyelerimizi alıyor. Bilgi parmaklarımızın ucunda. Üstelik bilgiye ulaşmak için çaba harcamamıza gerek de yok. İstesek de istemesek de bilgiye maruz kaldığımız bir dönemden geçiyoruz. pushfn('ads'); Eğitimler alıyoruz, aldığımız eğitimlere göre belirli statülere sahip oluyor, makam mevki sahibi oluyoruz. Şansımız varsa belki de dayımız varsa şöyle afili bir makam bulabiliyoruz. Hoş sosyal medya varken artık dayıya pek de iş düşmüyor. Reklâm her şeyden önemli zira. Edindiğimiz statü ve makama göre kendimizde büyük büyük konuşmayı, büyük büyük iddialarda bulunmayı hak sayıyoruz. Ne kadar dürüst olduğumuzu, işimizi ne kadar iyi yaptığımızı, hak ve adalete ne kadar önem verdiğimizi anlata anlata bitiremiyoruz. Fakat iddia sahibinin iddiasını ispatla mükellef olduğunu unutuyoruz. Kimseler de sormuyor, "Büyük büyük konuşuyordun sonuç ne oldu" diye Bu nedenle iddiamızın tersini yapmaya devam edebiliyoruz. Dürüst olmasak da, işimizi iyi yapmasak da, hak ve adaleti yok saysak da kimse hesap sormayacak nasılsa Kimse ispat istemeyeceğine göre