Nasıl Bulmak İstiyorsanız Öyle Bırakınız

Umumi tuvaletlerin kapılarının üstünde kocaman bir kâğıt asılıdır. O kâğıtta şöyle yazar: "Lütfen nasıl bulmak istiyorsanız öyle bırakın." Bu uyarı istisnasız her tuvalette yazmasına rağmen kimse dikkate almaz. Hâlbuki herkes tuvaleti temiz bulmak ister. Tuhaf değil mi Hem temiz bulmak isteriz hem temiz bırakmayız. Üstelik "temizlik imanın yarısıdır" düsturuna inanan insanların ülkesinde Bu düstura sahip insanların yapması gereken temiz bulmasa bile temiz bırakmak olmalıdır. Ne acıdır ki herkeste bir bana necilik türedi. Çok rahat bir şekilde bana ne, temizleyen biri olur muhakkak diyerek görmezden gelebiliyoruz, başka birçok yanlış olayda olduğu gibi Ülkemizde konuşulan ve dertlenilen konuların başında adalet, ahlâk ve liyakat konuları geliyor. Tek bir kişi dahi yoktur ki başından geçen bir olay adaletsizlikle sonuçlanmasın. Tek bir kişi yoktur ki ahlâksızlıklara şahit olmasın. Tek bir kişi yoktur ki liyakatsizlikten başı yanmış olmasın. Herkes aynı dertten muzdarip olmasına rağmen bu problemlerin çözülememesi de tuhaf değil mi pushfn('ads'); Bir kişi başına bir haksızlık geldiyse doğal olarak hakkını arar ve yapılan adaletsizliğe karşı durur. Fakat kendisine adaletsizlik yapan kişinin konumuna geldiğinde bir başkasına hiç çekinmeden adaletsizlik uyguluyorsa burada büyük bir sorun var demektir. Ülkemizde adalet, ahlâk, liyakat konularının çözülememesinin temelinde bu sorun yatıyor. Herkes aynı dertten ağlıyor, ama eline aynı imkânlar geçtiğinde hiç acımadan bir başkasına haksızlık yapabiliyor. Bir şeyin çok konuşulması, çok fazla gündeme getirilmesi o şeyin çok basitleşmesine neden olur. Hâlbuki bir şeyin davranışa dönüştürülebilmesi için çok konuşulması yetmez. Eğitimi verilmesi gerekir. Temizlik, tuvalet adabı gibi şeyler çocukluktan verilmesi gereken eğitimlerdir, aynı adalet, ahlâk gibi değerlerin küçük yaşta verilmesi gibi. Fakat eğitim tek başına yeterli değildir. Devamlılığı şarttır. Bir çocuk