Uzun yaşamın yolu sağlıklı beslenmekten geçiyor

Sağlıklı beslenme ve uzun yaşam arasındaki sıkı bağ bildiğimiz, üzerinde konuştuğumuz bir konuydu. Ama yapılan son araştırmalar; yediklerimizin ömrümüzü uzattığını ya da kısalttığını net bir şekilde ortaya koyuyor... Uzun zamandır yaşam süresiyle yiyecekler arasında sıkı bir bağ olduğu düşünülüyordu. Bu konuya destek olan son araştırma Norveç'ten geldi. Şubat 2022 tarihinde PLOS Medicine dergisinde yayımlanan, Bergen Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre taze sebze, taze meyve ve balık ağırlıklı yeme düzeninin sağlık etkileri açısından çok yarar sağlayabileceği bildirildi. Ayrıca daha çok baklagil, tam tahıllar, kuru yemiş ve çok az işlenmiş et içeren beslenmenin ise beklenen yaşam süresini arttırmada en etkili yol olarak tahmin edildiği vurgulandı. İşlenmiş et tüketiminin (salam, sucuk, sosis, pastırma, jambon vb.) işlenmemiş kırmızı et tüketimine göre hem beklenen yaşam süresini olumsuz etkileme hem de sağlık açsından daha kötü sonuçlara sebep olduğu belirtildi. Görüldüğü gibi iyi yaşamın anahtar yiyecekleri daha çok rafine olmamış bitkisel besinler ve doğal hayvansal yiyecekler içeren bir beslenmeden geçiyor. Özellikle sebze ve meyveleri taze yemek çok önemli. Günlük beslenme planınızda doğal ve işlenmemiş yiyecekler bulundurmak, katı yağ içermeyen, rafine şeker eklenmemiş bir besin seçimini yapmak çok değerli. Ve en sağlıklı yağlara yer vermek uzun yaşam için kilit bir beslenme stratejisi olarak karşımıza çıkıyor diyebilirim. DİKKAT ETMENİZ GEREKENLER Taze sebze ve meyveler kabukları ile tüketilirse en iyi vitamin, mineral, posa ve fitokimyasal madde (karoten, flavonoid, polifenol, fitosterol vb...) kaynağı olarak sağlığımıza daha çok fayda sağlarlar. Uzun yaşam, sağlığın iyi yönde geliştirilmesi ve kronik hastalıklardan korunmak için günde en az değişik renkte ve mevsiminde iki porsiyon meyve, üç porsiyon sebze tüketilmesi önerilmektedir. Farklı sebze ve meyveler farklı miktarlarda besin öğesi içerirler. Bazı sebze ve meyveler yüksek miktarda karoten içerirken, bazıları C vitamini, folik asit, potasyumu daha fazla miktarda içerirler. Koyu yeşil yapraklı sebzeler, koyu sarı, kırmızı, turuncu, sarı renkli meyve ve sebzeler, kuru meyveler yüksek miktarda besin öğesi içerir. Meyve ve sebzelerin su içerikleri yüksek olup az miktarda yağ ve enerjiye sahiptirler. Bugün sebze ve meyvelerde 4 binden den fazla bitkisel kimyasalların olduğu bilinmektedir. Peki hangi sebze ve meyvede hangi fitokimyasal madde bulunur, sağlık üzerine etkisi nedir Brüksel lahanası, brokoli, karnabahar, şalgam ve beyaz lahanada isotiyosiyonat, indoller, tioller ve sülfaranlar, soya fasulyesinde isoflavonidler, yeşil çayda ise fenoller bulunur. Bu kimyasal bileşikler tümör oluşumunu durdurup, kanserden korurlar. Taze ve kuru soğan, sarımsakta ve pırasada allil sülfidler bulunur. Bu kimyasal maddelerde, bakteri oluşumunu önleyici, tansiyon düşürücü, oksidasyonu önleyici ve tümör oluşumunu durdurucu etkisi bulunmaktadır. Domates, domates salçası, kırmızı biber, karpuzda laykopen bulunur. Bunun kanseri koruyucu ve oksidasyon önleyici özelliği bulunmaktadır. Havuç, kayısı ve kivide karotenler vardır. Karotenlerde, koroner kalp hastalığı kanserden koruyucu, oksidasyonu önleyici, tümör oluşumunu durdurucu etkisi vardır. Domates, maydanoz, kivi, çilek koumarik asit içeriğiyle karaciğerde toksik maddelerin oluşumunu önler. Çilek, elma, kavun, greyfurt ve böğürtlenin de ellajik asit