Stressavar beslenme programı

Kitlesel bir travma yaşıyoruz. Stresin ve üzüntünün neden olduğu hormonal değişimler vücudumuzu hastalıklara karşı savunmasız hale getiriyor. Bu hafta size, stres seviyesini düşüren ve bağışıklığı güçlendiren beslenme önerilerim olacak... Hepimiz zor günlerden geçiyoruz, tarihimizin en büyük yıkımlarından birine ülkece tanıklık ediyoruz. Ne yazık ki depremle birlikte evini, ailesini, sevdiklerini, hayallerini kaybedenler oldu. Kiminin evi yıkıldı, kiminin hayalleri, kiminin geleceğe karşı olan umudu. Bu süreçte hem psikolojik hem de fizyolojik olarak oldukça yıprandık. Deprem bölgesinde olmayan bizler de canla başla 10 ilimizdeki depremzedelere yardım etme çabası içindeyiz. Kimimiz bölgeye giderek kurtarma çalışmalarına destek olmaya çalışıyor, kimimiz ise bu bölgelerde sıcak yemek servisi ile katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Sosyal ve görsel medya üzerinden olayları takip ediyor, yardım çığlıklarını çevremize duyurmaya çalışıyoruz. Tüm bu seferberlik haline eşlik eden ortak duygularımız var; üzüntü, çaresizlik, korku, suçluluk, öfke bunlardan belki de en önde gelenleri. Kitlesel bir travma yaşıyoruz. Stresin ve üzüntünün neden olduğu hormonsal değişimler vücudumuzu hastalıklara karşı savunmasız hale getiriyor. İşte bu nedenle bu haftaki yazımda hepimize iyi gelecek stres seviyesini düşüren, bağışıklığı güçlendiren beslenme önerilerinden bahsetmek istiyorum. Depremden etkilenen bireylerin yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmelerini sağlamak ve normal yaşantılarındaki beslenme düzenlerine en kısa sürede geri dönebilmelerini desteklemek gerekiyor. Afet sonrasında gerçekleştirilecek kısa dönem beslenmesinde ilk etap olarak sıcak çay ya da çorba servis edilmelidir. Psikolojik açıdan da iyi hissettirecek bu gıdalar ilk zamanlar için sağlık açısından büyük önem taşımaktadır. Sonraki günlerde ekmek, simit, kek, bisküvi, helva, meyve suyu gibi yüksek enerjili, pratik ve hijyenik hazır besinlerin verilmesi uygundur. Bu dönemde özellikle tüketimi kolay, çabuk bozulmayan gıda maddeleri sağlanmalıdır. BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN Bağışıklığı beslemenin temeli beslenme planınıza renk katmaktır. Tam tahıllı ekmek, bulgur, kepekli pirinç, tam buğday makarna gibi bol miktarda lif açısından zengin kompleks karbonhidratları tüketin. Günde en az yedi porsiyon sebze ve meyve yemeye özen gösterin (en az beş porsiyon sebze ve iki porsiyon meyve) Protein kalitesini artırmak için fasulye ve nohut gibi bitkisel protein kaynaklarını, pirinç veya bulgurla birleştirerek tüketin. Haftada iki kez somon, sardalya veya uskumru gibi yağlı balıkları tercih edin. Salatalarınıza, günde en az bir çorba kaşığı ay çekirdeği veya kabak çekirdeği gibi yağlı tohumları veya soğuk sıkım preslenmiş zeytinyağı ekleyin. Yemeklerinizi çeşitli baharatlar ve otlar ile zenginleştirin. Çünkü lezzet vermelerinin yanı sıra anti-inflamatuar ve antioksidan etki göstererek bağışıklık sistemimizi güçlendirme özelliklerine sahiptirler. KENDİNİZİ ÇİKOLATAYA KAPTIRMAYIN Psikolojik olarak oldukça yıpratıcı bir süreçten geçiyoruz ve kaçış olarak bazı yiyeceklere yönelebiliyoruz. Bu yiyecekler genellikle stres azaltan olumlu duyguları artırdığına inandığımız, genellikle yüksek şeker ve yağ içeren besinlerdir. Stresli ve mutsuz anlarımızda akla ilk gelen çikolata, cips gibi yüksek şeker ve yağ içeren besinler başlangıçta mutluluk hormonlarından serotonini salgılatıp daha mutlu hissetmemizi sağlıyor gibi gözükse de, devam eden süreçte stresin artmasına neden oluyor. Çünkü kan şekerindeki dalgalanmalarla birlikte ruh hali etkileniyor, dolayısıyla yüksek oranda karbonhidrat içeren bu yiyecekler strese olan yanıtı kötüleştirebiliyor. BALIKLARA YER AÇIN Tüm vitamin ve mineraller vücut için gerekli ancak ruhsal dengenin korunmasında B grubu vitaminleri daha fazla önem taşıyor. Bu nedenle tam buğdaydan yapılmış ekmek ve makarna, bulgur, kepekli pirinç tüketin. Yoğurt tükettiğiniz öğünlerde B2 vitamininden faydalanabilmek için yoğurdun yeşil suyunu için. Omega 3'ten zengin somon, uskumru gibi yağlı balıklar, ceviz ve semizotu gibi yiyecekler hem stresinizi azaltır, hem de stresten yorulan kalbinizi korumaya yardımcı olur. DEPREM SONRASINDA BUNLARA DİKKAT! Sağlıklı su ve uygun mutfak ortamına sahip olana kadar taze meyve ve sebze tüketilmeyiniz. Üzerinde etiketi olmayan, çatlak ya da kapağı bombeleşmiş konserveleri yemeyiniz. Açıkta kalan veya bekleyen yiyecekleri tüketmeyiniz. Son kullanma tarihi geçmiş besinleri tüketmeyiniz. Pişmiş yiyeceklerinizi en kısa zamanda tüketiniz. Yiyeceklerinizi açıkta bırakmayınız, kapalı bir şekilde muhafaza ediniz. Süt ve süt ürünleri gibi çabuk bozulan paketli gıdaları hızlı bir şekilde tüketiniz. Besinlerinizi ilaç ve deterjan gibi kimyasal maddelerden ayrı bir bölümde saklayınız. Besinlerin temizliğinde deterjan gibi temizlik maddeleri kesinlikle kullanmayınız. Yemeklerinizi pişirirken temizlik kurallarına uyunuz. Yemeklerden önce ve sonra ellerinizi sabun ile yıkayınız ve bol su ile durulayınız. Tuvaletten çıktıktan sonra ellerinizi sabun ile yıkayınız ve bol su ile durulayınız. Hastalık yapacak şüpheli besinleri, özellikle küflü, görüntüsü ve kokusu değişik besinleri yemeyin. STRES ÖNLEM PAKETİ Bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak ve hastalıklardan korunmak için yapmamız gereken en önemli şey stresimizi kontrol altında tutmak olacaktır. Çünkü stres bağışıklık