Salih Cenap Baydar

Karar

Dördüncü basamak dolandırıcıları

Her insan "kıymet görmek", kendini "kıymetli" hissetmek ister.Abraham Maslow'un meşhur ihtiyaçlar piramidinin dördüncü basamağında tanımladığı ihtiyaçlar, önceki basamakları iyi kötü aşmış herkes için çok mühim ihtiyaçlardır:"Başka insanlardan saygı ve itibar görmek, takdir edilmek, kıymetli sayılmak, statü kazanmak, tanınmak, şöhret ve prestij sah

Vücut zihnin olmadan yaşar mı

1999 yılında gösterime giren ilk Matrix filminin zihnimize kazınan repliklerinden biri şöyleydi:Yapı (construct) denilen sanal gerçeklikte yere düşüp "uyandığında" ağzından kan geldiğini gören Neo: - "Gerçek değil sanmıştım." Morpheus: - "Zihnin onu gerçek yapıyor." Neo: - "Matrix'te ölürsen, burada da ölür müsün" Morpheus: - "Vücudun zihin olmadan

Amerika'nın rüyası medeniyetin kâbusu

Geçen hafta Amerika'da yükselen yeni bir suç dalgasından bahsetmiş, bu dalganın arkasındaki sosyal psikolojiyi açıklamak için kullanılan suç teorilerinden biri olan Kurumsal Anomi Teorisinden bahsedeceğimi söylemiştim.Emile Durkheim'ın ortaya attığı anomi kavramı, büyük içtimai sarsıntıların yaşandığı zamanlarda, yerleşik normların ve değerlerin or

Amerika'nın Allah'tan korkmaz, kuldan utanmazları

Tarih: 15 Ağustos 2022. Kaliforniya'nın Los Angeles kentinde, 7-Eleven mağazası, gece bir sularında, bir anda ortaya çıkan yüzü aşkın kişi tarafından basıldı ve yağmalandı.Benzerlerine daha önce Kaliforniya, Illinois, ve Minnesota'da rastlanan ve giderek yaygınlaşmaya başladığı için devlet otoritelerini endişeye sevk eden bu yeni "suç türünün" mahi

Bize yeni bir 'Biz' lazım

Tarihi bir kırılma noktasına doğru ilerliyoruz.Asırlardır, mütemadiyen ağırlaşan bir bavul gibi sırtımızda taşıdığımız, bir türlü yakamızı kurtaramadığımız iç çekişmelerimiz, husumetlerimiz, düşmanlıklarımız, kan davalarımız, bizi bir girdap misali derin karanlıklara çekiyor.Toplumu bir arada tutan harcın erimesiyle "biz" dediğimiz büyük birlikteli

Bu böyle midir

Büyük anlatılar ve ideolojiler çağı bitti sanırken, bir yandan post modern liberal görecelilik anlayışının insanlığı sürüklediği belirsizlik, bir yandan kapitalizmin derin krizleri, "ölü ideolojilerin" zombiler misali mezarlarından çıkıp aramıza dönmesine sebep oldu.Aslında o ideolojilerin "ölüp gömülmüş olmalarının" çok geçerli bir sebebi vardı: V

İslamcı cennetinde, inkâr safhasındayız

Cumhuriyetimiz, mühim kısmı İttihat ve Terakki partisi ideologlarınca oluşturulmuş, pozitivist, aydınlanmacı, Batıcı, modernleşmeci, ulus devletçi bir ideoloji üzerine kurulmuştur.İttihatçılar ve mirasçıları, Batılılaşarak modernleşmeyi ve bir ulus devlete dönüşmeyi "mukadder" görüyorlardı.Büyük kitlesel acılara sebep olan Ermeni tehciri ve Türk-Yu

Hiç cennette reform olur mu

İdeolojiler, insanlara kesin ve nihai kurtuluş reçeteleri sunuyorlar.Kurtuluş için ödenmesi gereken ağır bedellerin karşılanması halinde bazen bu dünyada, bazen her iki dünyada "cenneti" vaat ediyorlar.İdeolojilerin nerdeyse tamamı, o vaat edilen cennete ulaşmalarının "kaçınılmaz" olduğunu, zaman nehrinin insanlığı zaten o hedefe taşıdığını, istese

Hiç cennette problem olur mu

19. asrın ortalarına gelinirken Batı Avrupa'da, özellikle de İngiltere'de sanayi toplumuna dönüşmenin sancıları çok derinden hissediliyordu.Binlerce yıllık tarım toplumu geleneklerinin, inançlarının, anlayışlarının, kurumlarının değişmesi hiç kolay değildi.Kilise zayıflıyor, materyalizm yükseliyor, insanlar hayatta kalabilmek için kadın, çocuk fark

Dünya, büyüklüğü sabit bir pasta mıdır

Gençlik yıllarımda İngiliz yazar Paul Harrison'un dilimize "Üçüncü Dünyanın Batılılaştırılması" ismiyle çevrilen "Inside the Third World: The Anatomy of Poverty" kitabını okuyup "sömürgeci batılılara" karşı büyük bir hınçla dolmuştum.Tam o kitabı okuduğum günlerde, yeni Müslüman olup kendine Abdurrahman ismini koymuş bir İspanyol genç ile tanışmışt