Amerika'nın rüyası medeniyetin kâbusu

Geçen hafta Amerika'da yükselen yeni bir suç dalgasından bahsetmiş, bu dalganın arkasındaki sosyal psikolojiyi açıklamak için kullanılan suç teorilerinden biri olan Kurumsal Anomi Teorisinden bahsedeceğimi söylemiştim.Emile Durkheim'ın ortaya attığı anomi kavramı, büyük içtimai sarsıntıların yaşandığı zamanlarda, yerleşik normların ve değerlerin ortadan kalkmasını, insanların toplumu toplum yapan kuralları tanımaz, onlara kıymet vermez hale gelmesini ifade ediyor.Türkçemizde bu hale işaret eden bir deyim var: insanların "Allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz" hale gelmesiAmerikalı sosyolog Robert K. Merton, kavramını kendi toplumundaki "Amerikan Rüyası" fikri çerçevesinde yorumlamış.Amerikan toplumunda "sıfırdan zirveye", bulaşıkçılıktan milyarderliğe çıkma (büyük maddi başarıya ulaşma) hikayelerinin çok fazla vurgulandığına, buna karşılık bu hedeflere ulaşmanın ancak meşru yollardan yürünürse makbul sayılacağının pek dile getirilmediğine dikkat çekmiş.Daha sade bir dille ifade edersek, toplumun neticede zirveye çıkabildikleri müddetçe bireylerin maddi başarıya ulaşmak için meşru ya da gayrimeşru fark etmeksizin "ne gerekiyorsa" yapmasına onay verdiğini, bunun da değer ve normların zayıflayıp ortadan kalkmasına sebep olduğunu söylemiş.Toplumu bir kanser gibi saran zengin olma baskısı, finansal kazanç için dizginsiz, kuralsız, kontrolsüz bir çabanın alkışlanmasına zemin hazırlıyor.Herkesin sadece ekonomik gelişmeye odaklandığı bir vasatta insanlar, yerleşik normları ve değerleri artık öğrenmez ve yeniden üretmez hâle geliyor.Doksanlı yıllarda Steven F. Messner ve Richard Rosenfeld isimli iki sosyolog, "yapısal işlevselci" okulun izinden giderek konuyu tekrar makro ölçeğe taşıdılar. Amerikan Rüyasının toplumsal yapı ve işlevleri bozduğunu, anominin aslında kurumlar seviyesinde yaşandığını söylediler.İleri sürdükleri "Kurumsal Anomi Teorisi" kapsamında toplumu dört temel yapı ve o yapıların işlevleri üzerinden ele aldılar:1-Aile (sürdürülebilir nüfus, ihtiyaç sahiplerine bakım ve destek)2-Eğitim (normların ve değerlerin sonraki nesillere aktarımı)3-Siyaset (ortak toplumsal hedeflerin izlenmesi ve kontrolü)4-Ekonomi (ürünlerin üretimi ve dağıtımı)Sağlıklı bir sosyal birlikteliğin mümkün olabilmesi için bu yapılar arasında güç dengesinin korunmasının ve bunların birbirlerini kontrol edebilmelerinin gerektiğini ileri sürdüler.Tüm kurumsal yapıların sadece ekonomiye göre belirlendiği bir toplumda, aile, eğitim ve siyaset gibi doğrudan ekonomik olmayan kurumların zayıflayarak sosyal davranışları kontrol etme ve düzenleme işlevlerini artık yerine getiremez olduğunu