Sadık Söztutan

Türkiye

Sende ben, imkânsızlığı sevdim

Çalıştığı televizyon kanalının en güzel sunucularından biriydi. Hatta bir tarihte, bir güzellik yarışmasında derecesi olduğu söyleniyordu. Doğal olarak, çok sayıda arkadaşlık ve evlilik teklifi almıştı. Ama bu dünyada her şey dört dörtlük olmuyordu. Güzel sunucu daha yirmili yaşlarında ALS hastalığına yakalanmıştı! Amyotrophic Lateral Sclerosis, bi

Affetmek en etkili intikamdır

Adam, mesleğine ve yaşına yakışmayacak bir çocuklukla, televizyon kanallarını kurcalayan eşinin elindeki uzaktan kumandayı habersizce çekip aldı. Kendisine yapmacık bir kızgınlıkla bakan eşine pişkince gülerek: - Benim dizinin yeni sezonu başladı, dedi. Karısı kaşlarını iyice çattı: - Yemek programını açıyordum. Adam hiç taviz vermedi: - Bütün yaz

Bir maçtan çok ötesi

Depremin yufkalaştırdığı yüreklerimizi iyice hamura çevirdi Beşiktaş tribünleri... Kim demiş "Erkekler ağlamaz" diye... Ne kadar duygusal, ne kadar vefakâr bir organizasyondu. Pankartlar, anonslar, oyuncaklar... Nereye bakacağımızı, neye üzüleceğimizi şaşırdık. İki acı ile iki kere ertelenen bu maçta kadrolar statü gereği epey eksikti. 13 Kasım

Gerçek dost ilk gözyaşını görür, ikinciyi siler, üçüncüyü durdurur

Kars Kazım Karabekir Öğretmen Okulundaki sınıfımızda Nesteren diye bir kız vardı.Doğumu sırasında vefat eden annesinin ismini vermişler. "Babam İstanbul'da polis, iki de abim var" demişti.Bir de Gülendam vardı; -aradan beş yüz yıl geçti, nasılsa burayı okumaz- esmer, kalın, kara, erkeğe benzer ve asık suratlıydı.Ortaokulda iken annesi vefat edince,

Herkes evinde misafir Depremden nasıl korunuruz

Eskiden de tanırdım bu delikanlıyı ama kader bizi asker arkadaşı olarak aynı koğuşa düşürdüğünde ister istemez daha bir yakınlaştık.Gazetecilik mesleğine yanlışlıkla bulaşmış, iyi niyetli bir genç... Taşrada çalışıyor.Komplekssiz karakteri sebebiyle sanırım, en "soğuk" insanla bile kaynaşması iki dakika sürmez.Hani o, hiçbir konuda tam bilgisi olma

Sizi koltuğa alalım

Maçın başından belliydi; futbolcular birbirlerinden çok zeminle boğuşacaktı. Yarı çim, yarı toprak, kaygan, berbat bir zemin... Galatasaray daha istekli başladı maça. Sivasspor, kalesini savunmakla meşguldü. Sarı kırmızılılar "mebzul miktarda" pozisyona girdi. Gomis'in, Kerem'in gollük pozisyonlarında Goutas kritik müdahaleler yapıyordu. Hakem Öz

Rüya gibi bir maç

Beşiktaş'ın eksikleri ve Şenol Güneş'in tercihleri sebebiyle Kalyon Stadı'na tuhaf bir kadro ile çıktı Beşiktaş...Her iki takım da gergin ve kötü niyetli olunca, hakemin ikide bir maçı kesen düdük sesi ile uyuklamaya başlamışım.Rüyamda Gaziantep'te bir maç izliyorum. Beşiktaş maça oyun kurucusuz çıkmış güya... Atiba ile Necip, siyah - beyaz ataklar

Aşk başkasına dönüşmektir

Diyarbakır'daki askerliğini kırk beş gün önce bitirmiş olan genç, yeni aldığı arabasıyla nişanlısını gezdirirken feci bir kaza yaptı.İstanbul'un Anadolu Yakası'ndaydılar; refüje çarpıp yolun dışına, bir restoranın önüne düşen otomobil sol yana, şoför tarafına yatmıştı. Apar topar yakınlardaki bir kalp hastanesinin acil servisine kaldırılan kazazed

Meryem meslek öğreniyor

Meral Hanım, pencereden arabasını gözlediği yayın müdürünü park ederken görünce apartmana girişini bekledi.Müdür dış kapıdan girip tam asansörün önüne gelince kapıyı açtı:- Afedersiniz Erol Bey.- Buyurun- Bir dakikanızı alacağım ama...- Lütfen.- Şey... Benim bir kızım var, buralarda görmüş olabilirsiniz. Meryem. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakül

Son tango Arjantin'in

Hissedebildiğim kadarıyla, Hollanda maçındaki çirkinlikler yüzünden Türk insanın kalbi Hırvatistan'a meyletmişti. Bunda tabii insanoğlunun sürprizi sevmesinin doğal sonucu da vardı.Maçtaki ilk şut 25. dakikada geldi. Hücumu hiç düşünmeyen ve kale önüne etten duvar ören Hırvatistan'ın çekilmez oyununun etkisi de vardı bunda şüphesiz.Yarım saat bitti