Sadık Söztutan

Türkiye

Gözüm kapalı gönlüm açık

Merhaba efendim.Ben görme engelli bir kızım.Yirmi beş yaşındayım.Bir gün, çok sevdiğim engelli bir ablamı ziyarete gidecektim. Ona ufak bir hediye almak için elimde bastonla bir mağazaya girdim. Ve soruyla karşılandım:- Yalnız mı dolaşıyorsun Kimsen yok mu- El insaf, yirmi beş yaşındayım. Kimim olmalı Hediyelik eşya bakacaktım.Tezgâhtarın aklına ya

Yeni Beşiktaş keyifle izleniyor

l Biri Hollandalı biri Alman, iki yeni teknik direktörün ilk maçı heyecanlı başladı. Özellikle ev sahibi Samsunspor atak futboluyla Beşiktaş'a problem çıkaracağının sinyallerini veriyordu. Sezona sükse ve kupa ile başlayan Kartal ise geçen sezonun pısırık görüntüsünden sıyrılmış, hırsla oynuyordu.l Hedefine ilk ulaşan Beşiktaş oldu, çok usta işi bi

Kars'a giderim Kars'a

Bir haftada samimi olmuşlardı.Çağlar, Silivri'deki bankadan Suadiye'deki şubeye tayinle gelmişti. Mustafa ile yan yana Bireysel Bankacılık bölümünde çalışıyordu.- Salı günü izne ayrılıyorum. Madem Karslısın, gel bizi Doğu ekspresi ile Kars'a götür, dedi Mustafa.- Ne güzel olurdu ama Birincisi, daha geleli bir hafta oldu, izin istemek ayıp olur. İki

CAN BORCU

Al sana iddia:Yeryüzünde Doktor Mehmet Numan Baturalp'ı tanıyıp da sevmeyen yoktur. İstanbul'da, herkesin yolunun kesiştiği bir devlet hastanesinde, herkesin yardımına koşan gönül adamı Doktor Baturalp Kendi branşı dışında bir hasta da olsa, ya bir pusula yazar veya bizzat önüne düşer, ilgili doktora götürür. Ben de hasta olduğumda tanıdım onu.Bi

"Kubilay'a kız mı yok"

Liseyi ve askerliği bitirdiğinde, evlenmeye karar vermişti Kubilay. Yanlış hatırlamıyorsam, 1993 yılıydı.Posofluydu.Ailesinden uzakta ve geçici işlerde çalışıyordu.Eş dostun yönlendirmesi üzerine bir kızla görüşmeye gitti.Bu ilk görücü usulü randevu, fiyasko ile bitti. Evet, kız güzeldi, güler yüzlüydü, iyiydi hoştu... Ama Kubilay'a biraz Ee biraz,

Karanlık yolların çilekeş neferleri

İstanbul'da sıradan bir günün sonuydu...Akşam vardiyasını devralan taksi şoförü, gecenin koyu karanlığında, nereden ve ne zaman alacağını bilmediği meçhul müşterisi için direksiyon sallıyordu E-5'teMerter Topkapı Edirnekapı güzergâhını boş geçmiş, Haliç'e iniyordu.Ömrü kısa (11 Ocak 1999 - 28 Mayıs 1999, hepi topu 137 gün) ama ceremesi ağır Ecevi

DEDE

Oğlundan sonra kızından da bir kız torun sahibi olmuştu Şakir ağabey.Son torun hayatının merkeziydi artık.Her fırsatta, aynı sitede oturduğu kızına gidiyordu.Hatta bazen bu sık gidişlerini bir gerekçeye bağlamak için şakaya dönüştürüyor, zile basınca kapıyı açan kızı, damadı ve bunlardan birinin kucağında olan sevgili torunu, gülen gözlerle ona bak

Güzel bir heyecandı

Maçın başındaki kısa süreli Hollanda baskısını topyekûn "savaşla" savuşturup, hücuma geçtik. Kalabalık geldiğimiz bir anda, Arda'nın sağ ayakla arkaya kestiği topta, üç oyuncumuz birden gol pozisyonuna girdi; Samet, Kaan ve Abdülkerim Hangisi kafayı vursa gol olacaktı. Samet erken davrandı, kafa ile çiviledi. Devreyi kurtardık.'ARDAAA, DİREK!Koeman

ZARF

Ah benim güzel kardeşim.Dişinden, tırnağından, uykusundan, rahatından fedakârlık yaparak kurduğu halı yıkama fabrikası ne güzel işliyordu.Sırf sevdiklerini ağırlamak için deniz manzaralı arsa alıp, içine oturttuğu prefabrik ev, nasıl dostlarıyla dolup taşıyordu.O mekânda nice ünlü kulüp başkanları, menajerler, hakem hocaları, gazeteciler ile uzun v

Artık turnuvanın en iyi takımı biziz

Artık Merih bu takımın değişmez stoperi, Mert tek kalecisi, Orkun da Hakan'ın veliahdı...l Eski Doğu Alman şehri Leipzig'in önemli değerlerinden biri olan Red Bull Arena'da maça golle başladık. Aynı golü iki kere attık hatta. (İlk pozisyonda top içeri girmişti. Ama kendi kalesine golden ise Merih'in imzası daha şerefliydi.)l Şok golden sonra müthiş