Risale-i Nur'dan

Yeni Asya

Ölüm öldürülmüyor ve kabir kapısı kapanmıyor

İkinci Meselenin HülâsasıRisale-i Nur'dan Gençlik Rehberi'nin güzelce izah ettiği gibi, ölüm o kadar kat'î ve zâhirdir ki, bu günün gecesi ve bu güzün kışı gelmesi gibi ölüm başımıza gelecek. Bu hapishane, nasıl ki mütemadiyen çıkanlar ve girenler için muvakkat bir misafirhanedir. Öyle de, bu zemin yüzü dahi, acele hareket eden kafilelerin yolların

En büyük muallim, en doğru rehber

Hem madem Hâlık'ımız, bize en büyük muallim ve en mükemmel üstad ve şaşırmaz ve şaşırtmaz en doğru rehber olarak Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâmı tayin etmiş ve en son elçi olarak göndermiş; biz dahi, ilme'l-yakîn mertebesinden, ayne'l-yakîn ve hakka'l-yakîn mertebelerine terakkî ve tekemmül etmek üzere her şeyden evvel bu üstadımızdan, Hâl

Risale-i Nur'un imanî ve Kur'ânî dersleri

Sakın, sakın dünya cereyanları, hususan siyaset cereyanları ve bilhassa harice bakan cereyanlar sizi tefrikaya atmasın; karşınızda ittihad etmiş dalâlet fırkalarına karşı perişan etmesin."El-hubbu fillah ve'l-buğzu fillah" [Allah için sevmek, Allah için düşmanlık beslemek] düstur-u Rahmânî yerine, el-ıyazü billâh, "El-hubbu fi's-siyaseti ve'l-buğzu

Bir çocuk küçüklüğünde ders-i imanî alamazsa...

Risale-i Nur'un fıtraten ve zamanın vaziyetine göre talebesi olacak, başta masum çocuklardır.ünkü bir çocuk küçüklüğünde kuvvetli bir ders-i imanî alamazsa, sonra pek zor ve müşkül bir tarzda İslâmiyet ve imanın erkânlarını ruhuna alabilir. Âdeta gayr-i müslim birisinin İslâmiyeti kabul etmek derecesinde zor oluyor, yabanî düşer. Bilhassa, peder ve

Allah hesabına bakan, her ne görürse ilimdir

İ'lem Eyyühe'l-Aziz!Bir bürhan ile elde edilen netice-i tevhidi, bazı insanlar isti'zam ile dar zihinlerine sığıştıramazlar; veya bozuk hayalleri tahammül edemez. Bu hâle karşı, o kat'î, sahih bürhanı reddetmek üzere, "Bu neticeyi, bu kadar azametiyle şu bürhan (onu) intâc edemez" diye bahanelerle kabul etmez. O miskin bilmez mi ki, neticenin kayyu

Risale-i Nur kuvvetli iman-ı tahkikî dersi verir

Aleyhime hükûmetin bir kısım memurlarını evhamlandırmakta istimal ettikleri bir iki desiselerini beyan ediyorum:Derler: "Said'in nüfuzu var. Eserleri hem tesirli, hem kesretlidir. Ona temas eden, ona dost olur. Öyle ise, onu her şeyden tecrid etmek ve ihanet etmekle ve ehemmiyet vermemekle ve herkesi ondan kaçırmakla ve dostlarını ürkütmekle nüfuzu

Milliyetimiz bir vücuttur; ruhu İslâmiyet, aklı Kur'ân ve imandır

Eğer derseniz, "Sana Said-i Kürdî derler. Belki sende unsuriyetperverlik fikri var, o işimize gelmiyor"; ben de derim:Hey efendiler! Eski Said ve Yeni Said'in yazdıkları meydanda. Şahit gösteriyorum ki, ben "İslâm Cahiliyetten kalma ırkçılığı ve kabileciliği ortadan kaldırmıştır" ferman-ı katîsiyle, eski zamandan beri menfî milliyet ve unsuriyetper

Meşrutiyetin aklı kanundur, şahıs değil

Suâl: "İstibdat nedir; meşrutiyet nedir"Cevap: İstibdat tahakkümdür, muâmele-i keyfiyedir, kuvvete istinad ile cebirdir, rey-i vâhiddir, sû-i istimâlâta gâyet müsâit bir zemindir, zulmün temelidir, insâniyetin mâhisidir. Sefâlet derelerinin esfel-i sâfilînine insanı tekerlendiren ve âlem-i İslâmiyeti zillet ve sefâlete düşürttüren ve ağrâz ve husûm

"Risale-i Nur, Türkçe'de de imam olacağına işaret"

["Halil İbrahim'in Risale-i Nur Hakkındaki Parlak Fıkrası"](Dünden devam) Risale-i Nur, Kur'ân semalarından bir sema-i maneviyenin güneşleri, ayları ve yıldızlarıdır. Nasıl ki zâhiren perde-i esbab olan güneşten, kamerden ve kevkeb-i münîrden bütün kâinat tenevvür ve tezeyyün ve bütün eşya neşv ü nemâ ve hayat buluyor; işte, Risale-i Nur da, Kur'ân

"Risale-i Nur, bir radyo-i Kur'âniyedir"

["Halil İbrahim'in Risale-i Nur Hakkındaki Parlak Fıkrası"]Muhterem, sevgili, mübarek kardeşlerim Risale-i Nur Talebelerine beyan ediyorum ki: Risale-i Nur, nurdan bir ibrişimdir ki, kâinat ve kâinattaki mevcudatın tesbihatları onda dizilmiştir. Risale-i Nur, âhize ve nâkile ile mücehhez bir radyo-i Kur'âniyedir ki; onun tel ve lâmbaları, âyine; te