Siyasi savrulmalar

Bu içinde yaşadığımız ahirzamanın özelliklerinden birisi de bir şahs-ı manevi çatısında olabilmektir. Beraber hareket edebilmek için beraber bir anlamanın, anlayışın emrinde olabilmek.Çünkü şu yaşadığımız asır biri, teki, şahsı, ferdi ve bunların yapacağı işleri kabul etmiyor, reddediyor. Hatta dahi-i azam gibi bir adam olarak fikirler ve düşünceler sahibi olursa da. Yine mağlubiyet, yenilgi ve mağduriyetlerin muhatabı ve medarı kişiler, şahıslar oluyor. O öyleyse ne ne yapmalı Tek bir yol var o da Bediüzzaman'ın söylediği ve uyguladığı, uygulattığı yol. Şahs-ı manevinin emrinde ve dairesinde olmak. İmanî, Kur'anî, İslamî bir şahs-ı manevi ise dışardan kendisi adam aramaz ve takip etmez. Ancak imanı, Kur'anî, İslamî hizmetlerin içerisinde olanlar; ihlasla, o kuvvetle, ittifakla, ittihatla, şevkle, aşkla, ümitle ve hizmet gayret ve çalışmalarıyla şahs-ı manevi perdelerini aralayarak kendilerini, kendilerini izn-i ilahi dairesi içinde büyük bir şemsiye ve çadır hükmünde olan şahs-ı manevi dairesine dahil edebilirler. Şahs-ı manevi çadırının altında bulunabilenler birbirlerini