Remzi Özdemir

Yeniçağ

Suriye fırsatı mı Krizi mi

Suriye'de Esad devrildiğinde, ertesi gün bütün gazetelerin ve televizyonların manşetleri neredeyse aynıydı. Tabii bu yayınların çoğu havuz medyasına aitti. Manşet şu: "Suriye'yi biz inşa edeceğiz."Hay maşallah! Sana kim dedi Türkiye'yi yeniden inşa edeceğini Sana kim söyledi bu inşada Türkiye'nin yer alacağınıDaha ertesi gün borsada çimento hissele

Büyük devletin zavallı vatandaşları

İtibardan tasarruf olmaz mıAKP iktidara geldiğinden bu yana sürekli "büyük devlet" vurgusu yapılıyor. Lüks uçaklar, lüks arabalar ve devasa devlet binaları iktidar mensuplarına tahsis edildi. Cuma namazına bile 90 araçlık konvoylarla gidildi.O kadar büyük israflar yaşanıyor ki, bunun "itibardan tasarruf olmayacağı" ve büyük devlet olmanın esası old

Kirlinin en temizini bulmak

Öğrenciler, özellikle yurtta kalan öğrenciler arasında yaygın bir uygulama vardır:Ertesi gün giyilecek kıyafetin, gömlek, pantolon vesaire, en temizini bulmak. Diğer kirlilerin arasında en az kirlenmiş olanı seçerler. Bu yüzden öğrenciler arasında "kirlinin en temizini bulmak" çok yaygın bir espridir. İşte, Mehmet Şimşek ve ekibinin uygulaması da b

Bu Vebal Mehmet Şimşek'in Boynunda

Ağustos enflasyonu açıklandı: Beklenti %1,8 idi, gelen rakam %2,04. Küçük bir fark gibi görünse de piyasalar allak bullak oldu. Türkiye'nin tahvillerinde satış dalgası yaşandı, faizler 38,50'den bir anda 41'in üzerine çıktı.Merkez Bankası Başkanı son günlerde ekranlarda daha sık boy göstermeye başladı. "Enflasyon hedefimiz tutacak" dedi. Arkasından

Borsa mı, Kumarhane mi

Son günlerde borsada yeniden bir hareketlenme var. Herkes beni arayıp soruyor: "Borsaya girme zamanı mı" Hayır, kardeşim, bu borsaya girilmemeli. Çünkü borsa artık, Kıbrıs'ın casinolarından bir farksız hale geldi. Üstelik bu, sadece başlangıç. Son yıllarda yapılan halka arzlar ve borsa manipülasyonları, yatırımcıları zarara uğratmakla kalmıyor, güv

27 Euroya Tahammül Edemeyen Zihniyet

Türkiye'de vatandaşın günlük hayatını kolaylaştıracak hiçbir düzenleme yapılmıyor.Aksine, her yeni adım vatandaşı daha da zora sokuyor. Son örnek, yurt dışından getirilen ürünlere uygulanan €27'lik muafiyetin bile kaldırılmak istenmesi.Evet, yanlış duymadınız. €27'lik bir ürüne dahi tahammül edemiyorlar.Zaten bugüne kadar sınır kademe kademe aşağıy

Hayali Bile Zehir Ettiler

Türkiye'de artık hayaller bile manipülasyonun konusu hâline geldi. Geçen hafta Emlak Konut'un Damlakent projesiyle ilgili bir yazı yazmıştım: "Hayal üzerine kurulan manipülasyon" diye. Çünkü ortada daha yapılmamış bir proje var, ama insanlar ev sahibi olma umuduyla bir hayalin peşine sürükleniyor.Sertifika ile Ev HayaliProjenin formülü kâğıt üzerin

Ekonomi Algıyla mı Yönetiliyor

Mehmet Şimşek göreve ilk geldiğinde "rasyonel politikalara geçileceğini" ilan etmişti. Ardından faizleri sert bir şekilde %50'ye kadar yükseltti. Yetmedi, art arda gelen dolaylı vergiler ekonominin adeta nefesini kesti. Evet, Merkez Bankası'nın kasası dolmuştu ama bu tablo kalıcı bir iyileşme değil, geçici bir rahatlamaydı.Türkiye'nin kasası özelli

7 yıl süren kriz olur mu

Türkiye 1 değil, 2 değil, 3 değil… Tam 7 yıldır derin bir ekonomik krizin içinde yaşıyor.Yedi yıldır nefesimiz kesildi, umutla bekledik. "Az kaldı, bitti, bitecek" denildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her konuşmasında bu sözleri duyduk. Ama krizin bittiği falan yok.Ekonomi yönetiminin değişmesi de bir şey fark ettirmedi. Yıllardır Mehmet Şimşek'in her

Konut Hayalinde Bile Manipülasyon

Dünyada herhâlde böyle bir millet daha yok… Konuta olan düşkünlüğümüz dillere destan. "Dünyada mekân, ahirette iman" sözünü böylesine içselleştiren başka bir toplum var mı bilmiyorum. Türk milleti için başını sokacak bir ev, en büyük huzur kaynağıdır. İçinde kuru ekmek yesin ama çatısı olsun. Yaşam standardı, konfor, lüks… Bunlar ikinci plandadır.